moviestarplanet hayvan level hilesi,Movie star planet hayvan level hilesi,Movie star planet hileleri
31 Ekim 2012 Çarşamba
Fizik ile teknoloji ve günlük yaşam arasında nasıl bir ilişki vardır?
Fizik ile teknoloji ve günlük yaşam arasında nasıl bir ilişki vardır?
Fizik Nedir?
İnsanoğlunun yakın çevresinden başlayarak etrafında gerçekleşmekte olan olayları merak etmesiyaşamlarını ve sağlıklarını etkileyen olaylar gökyüzünde gördükleri güneş ve yıldızlar çevrelerindeki diğer tabiat olayları ilgisini çekmiştir. Buda ilk bilimsel çalışmaların bu alanlarda oluşmasına neden olmuştur. Böylece tıp fizik ve astronomi gibi bilim dalları ortaya çıkmıştır. Bilimsel çalışmalar evrenin sınırları bile tahmin edilemeyen bir çalışma alanına sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çevreye duyulan merak olayların sebeplerinin araştırılması fizik astronomi matematik tıp biyoloji gibi bir çok bilim dalının doğmasına neden olmuştur.
Fizik evrende olup bitenleri anlamamıza yardım eden bilim dallarından birisidir. Evrendeki nesneleriolay ve olguları inceleyip akılcı açıklamalar getiren ulaştığı sonuçları kanunlarla ortaya koyan bir bilim dalıdır. Atomlardan galaksilere kadar bütün her şey fiziğin alanına girer. Fizik evreni oluşturan madde ve enerjiyi inceler. İçinde yaşadığımız dünyayı dünyayı da içine alan evreni keşfetmeye yönelik çalışmaları konu alır. Çevremizdeki hareketi maddeyi kuvveti enerjiyi ısıyı ışığı inceler.
Fizik gunluk hayatta bir cok olayda vardir Bunun listesini yapmaya kalksak sanirim baya baya bir vakit harcamak gerekir ve oldukca buyuk bir liste olur
Aklima gelen bir kac ornek vereyim, daha fazlasi icin etrafiniza bakip olaylari sorgulamaniz yeterli
- Dunya uzerinda durabiliyorsaniz burada fizik vardir Dunya uzerinde durmanizi saglayan sey bir kutle cekim kuvveti olan dunya tarafindan size uygulanan kuvettir
- Aksamlari hava karardiginda isiklari actiginiz zaman iste burda da fizik tam yani basinizda Aydinlatma icin kullandiginiz tum araclarda fizik var Aydinlatma kavrami zaten basli basina bir fizik konusu Optik vs
- Elektrikli bir aygit kullaniyorsaniz, iste yine fizik tam orada Elektrik de fizik biliminin ilgi alanlarindan bir digeri
- Cep telefonu kullaniyorsaniz yine fizik yani basinizda Cep telefonu ile konusmanizi saglayan elektro magnetik dalgalar vs yine fizik alt dallarindan birisi
- Sadece cep telefonu degil elbette, normal telefonlarda da yine fizik kurallarindan yararlanilmakta
- Televizyon, radyo, sac kurutma makinasi vs vs akliniza gelebilecek tum elektrikli araclarda yine fizik var
Bu liste cok cok uzun Cevrenize bakin hemen hemen her olayda fizik vardir Futbol, kayak, basketbol vs vs tum sporlarda Uzay teknolojilerinde Her alanda
Fizik Nedir?
İnsanoğlunun yakın çevresinden başlayarak etrafında gerçekleşmekte olan olayları merak etmesiyaşamlarını ve sağlıklarını etkileyen olaylar gökyüzünde gördükleri güneş ve yıldızlar çevrelerindeki diğer tabiat olayları ilgisini çekmiştir. Buda ilk bilimsel çalışmaların bu alanlarda oluşmasına neden olmuştur. Böylece tıp fizik ve astronomi gibi bilim dalları ortaya çıkmıştır. Bilimsel çalışmalar evrenin sınırları bile tahmin edilemeyen bir çalışma alanına sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çevreye duyulan merak olayların sebeplerinin araştırılması fizik astronomi matematik tıp biyoloji gibi bir çok bilim dalının doğmasına neden olmuştur.
Fizik evrende olup bitenleri anlamamıza yardım eden bilim dallarından birisidir. Evrendeki nesneleriolay ve olguları inceleyip akılcı açıklamalar getiren ulaştığı sonuçları kanunlarla ortaya koyan bir bilim dalıdır. Atomlardan galaksilere kadar bütün her şey fiziğin alanına girer. Fizik evreni oluşturan madde ve enerjiyi inceler. İçinde yaşadığımız dünyayı dünyayı da içine alan evreni keşfetmeye yönelik çalışmaları konu alır. Çevremizdeki hareketi maddeyi kuvveti enerjiyi ısıyı ışığı inceler.
Fizik gunluk hayatta bir cok olayda vardir Bunun listesini yapmaya kalksak sanirim baya baya bir vakit harcamak gerekir ve oldukca buyuk bir liste olur
Aklima gelen bir kac ornek vereyim, daha fazlasi icin etrafiniza bakip olaylari sorgulamaniz yeterli
- Dunya uzerinda durabiliyorsaniz burada fizik vardir Dunya uzerinde durmanizi saglayan sey bir kutle cekim kuvveti olan dunya tarafindan size uygulanan kuvettir
- Aksamlari hava karardiginda isiklari actiginiz zaman iste burda da fizik tam yani basinizda Aydinlatma icin kullandiginiz tum araclarda fizik var Aydinlatma kavrami zaten basli basina bir fizik konusu Optik vs
- Elektrikli bir aygit kullaniyorsaniz, iste yine fizik tam orada Elektrik de fizik biliminin ilgi alanlarindan bir digeri
- Cep telefonu kullaniyorsaniz yine fizik yani basinizda Cep telefonu ile konusmanizi saglayan elektro magnetik dalgalar vs yine fizik alt dallarindan birisi
- Sadece cep telefonu degil elbette, normal telefonlarda da yine fizik kurallarindan yararlanilmakta
- Televizyon, radyo, sac kurutma makinasi vs vs akliniza gelebilecek tum elektrikli araclarda yine fizik var
Bu liste cok cok uzun Cevrenize bakin hemen hemen her olayda fizik vardir Futbol, kayak, basketbol vs vs tum sporlarda Uzay teknolojilerinde Her alanda
Ölçmede hata nedir? Bu hataları en aza indirgemek için nelere dikkat edilmelidir?
Ölçmede hata nedir? Bu hataları en aza indirgemek için nelere dikkat edilmelidir?
Ölçme sonuçlarına istenmeyen değişkenlerin karışmasıdır. Hataların bir kısmı kontrol dışında ölçme sonuçlarına karışabilir. Bu nedenle çok iyi sanılan ölçme araçlarıyla yapılan ölçmelerde bile bir miktar hata vardır.
Deneyler sırasında yapılan ölçümlerde hataları iki grupta ayırabiliriz.
I. Sistematik hatalar: Kullanılan ölçü aletlerinden kullanıcıdan ve bazı dış etkenlerden ileri gelen hatalardır. Ölçüm yaparken kullanılan ölçü aletinin hatalı ölçüm yapması sonucu ölçme sürekli hata verir. Ölçüm aletinin ayarlarının düzeltilmesiyle hata giderilebilir. Ölçüm aletini kullanan kişi de farkında olmadan hata yapabilir. Farkına varıldığında başka bir kişi tarafından ölçünün alınması sistematik hatayı düzeltir. Rüzgâr sıcaklık nem gibi dış etkenlere de dikkat edildiğinde sistematik hatalar azaltılabilir.
II. Rasgele hatalar: Ölçü anından önceden sezilemeyen ve ölçü sonuçlarını geçici bir süre etkileyen olaylardan ileri gelen hatalardır.
II. Rasgele hatalar: Ölçü anından önceden sezilemeyen ve ölçü sonuçlarını geçici bir süre etkileyen olaylardan ileri gelen hatalardır.
Ölçülen büyüklğün gerçek değeri ile ölçme sonuçlarında elde edilen değerler arsındaki farka denir.
Hata kaynakları şunlar olabilir ;
1- Ölçüm yapan kişiden kaynaklanan hatlar ( kişinin yaşına, öğrenim durumuna, ruh haline bağlı olabilr)
2- Ölçme aracından kaynaklanan hatalar (kullanılacak aracın basmındaki hata)
3- Isı ve basınç gibi dış etmenlerin ölçüm aracı üzerinde oluşturacağı hatalar.
Vektörel büyüklükler ile skaler arasinda ne gibi farklar vardir?
Vektörel büyüklükler ile skaler arasında ne gibi farklar vardır?
Vektörel büyüklük yönü ve doğrultusu olan büyüklüklere verilen isimdir Vektörel büyüklükler yönü, başlangıç noktası ve geçtiği nokta tanımlanan bir vektörle tanımlanır Vektörün uzunluğu ise onun şiddetini yani büyüklüğünü gösterir Ör: Kuvvet, Yer Değiştime, Konum, Hız, Ağırlık vb
Vektörel büyüklük yönü ve doğrultusu olan büyüklüklere verilen isimdir Vektörel büyüklükler yönü, başlangıç noktası ve geçtiği nokta tanımlanan bir vektörle tanımlanır Vektörün uzunluğu ise onun şiddetini yani büyüklüğünü gösterir Ör: Kuvvet, Yer Değiştime, Konum, Hız, Ağırlık vb
Fiziğin alt alanlari nelerdir? fizigin olayları farklı alt alanlarda incelenmesinin sebebi nedir?
Fiziğin alt alanları nelerdir? fizigin olayları farklı alt alanlarda incelenmesinin sebebi nedir?
MEKANİK: Kuvvet ve hareketi inceler. Bunlar arasındaki ilişkileri ele alır. Çok geniş bir uğraş alanı vardır.
OPTİK: Işığın davranışını gölgeyi yansımayı aydınlanmayı ve kırılma gibi ışık olaylarını inceler. Görme renk oluşumu mercekler gibi konuları ele alır ve inceler.
ATOM FİZİĞİ: Atomları ve yapısını özelliklerini ve birbirleri ile ilişkilerini inceler. Nano teknoloji çalışmaları ile de ilgilenir.
NÜKLEER FİZİK: Atomun çekirdeğini inceler. Atom enerjisi üretiminde yol ve yöntemlerin bulunmasında katkısı vardır. Radyasyondan korunma yollarını öğretir.
ELEKTRİK: Elektron ve protonların elektrik yükleri ile bunların sebep olduğu elektriksel kuvvet ve elektrik alanı inceler. Elektrikli aletlerden yıldırıma kadar çok geniş bir inceleme alanı vardır.
MANYETİZMA: Manyetik alanları ve kuvvetleri inceler. Yön bulunmasından tıpta kullanılan manyetik rezonansa kadar geniş bir alanı inceler.
TERMODİNAMİK: Isı enerjisini ve ısı olaylarını inceler. Suyun kaynaması ve donmasından kuzeydeki buzulların erimesine kadar birçok konuyu inceler.
KATIHAL FİZİĞİ: Kristal yapıdaki maddeleri yarı iletkenleri inceler. Elektroniğin teorisini oluşturur.
OPTİK: Işığın davranışını gölgeyi yansımayı aydınlanmayı ve kırılma gibi ışık olaylarını inceler. Görme renk oluşumu mercekler gibi konuları ele alır ve inceler.
ATOM FİZİĞİ: Atomları ve yapısını özelliklerini ve birbirleri ile ilişkilerini inceler. Nano teknoloji çalışmaları ile de ilgilenir.
NÜKLEER FİZİK: Atomun çekirdeğini inceler. Atom enerjisi üretiminde yol ve yöntemlerin bulunmasında katkısı vardır. Radyasyondan korunma yollarını öğretir.
ELEKTRİK: Elektron ve protonların elektrik yükleri ile bunların sebep olduğu elektriksel kuvvet ve elektrik alanı inceler. Elektrikli aletlerden yıldırıma kadar çok geniş bir inceleme alanı vardır.
MANYETİZMA: Manyetik alanları ve kuvvetleri inceler. Yön bulunmasından tıpta kullanılan manyetik rezonansa kadar geniş bir alanı inceler.
TERMODİNAMİK: Isı enerjisini ve ısı olaylarını inceler. Suyun kaynaması ve donmasından kuzeydeki buzulların erimesine kadar birçok konuyu inceler.
KATIHAL FİZİĞİ: Kristal yapıdaki maddeleri yarı iletkenleri inceler. Elektroniğin teorisini oluşturur.
Arkadaşlikla ilgili hazirlikli konuşma örnekleri
Arkadaşlıkla ilgili hazırlıklı konuşma örnekleri;
Arkadaşlar hayatımıza anlam katar, deneyimlerimizi zenginleştirir, neşe verir ve problemlerimizi paylaşırlar Yemek, su ve barınma dışında dördüncü bir ihtiyacımız varsa, onun insan etkileşimi, yakınlık ve arkadaşlık olduğunu söyleyebiliriz.
Buna rağmen, ya hayatınızda muhteşem gelişmeler olursa- yeni bir işe başlar, terfi alır ya da aşık olursanız- ve etrafınızda bu haberleri paylaşacak kimse olmazsa? O yeni elbiseyi, çantayı, arabayı ya da evi almanın ne anlamı kalır, size “Senin için çok mutlu oldum” diyecek biri yanınızda olmazsa? Ya da en kötü zamanlarınızda sizi yakın bir arkadaşla konuşmaktan daha çok ne rahatlatabilir? Arkadaşlarımız hayatımızın önemli bir parçasıdır ve bir o kadar da gerekli; onlar bizim ayna ve yankılarımızdır
Bir arkadaş seçmek kolay değildir, hepimizin yaşamında arkadaşımız olduğunu düşündüğümüz en az bir kişinin bizi yarı yolda bıraktığı zamanları yaşamışızdır Hazmetmenin kolay olmadığı bu deneyimler, ruhani gelişmemiz için aslında gereklidir Ve öğreniriz ki bazen yalnız olmak daha iyidir, yanlış bir arkadaşlıktan daha iyi…
Arkadaşlık edeceğimiz insanı dikkatlice seçmenin önemi, hayatlarımız üzerinde bırakacakları etkiyi düşündüğümüzde daha anlaşılır olur ‘Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’ sözündeki gibi bize en yakın 5 insanın averajıyız, Ve bu onların hayat tarzları, tavırları, gelirleri gibi şeylerle bağlantılı bir benzerlik…
Eğer her zaman kolay yola kaçmayı tercih eden, beyaz yalanlar söyleyen, sıklıkla özür dileyen, kıskanç, alaycı ve sorumluluk almaktan kaçınan birisiyle arkadaşlık kurarsanız, sizin de bu alışkanlıkları kabul edilir bulmanız ve uygulamaya başlamanız an meselesi Eskiden düşünmeye bile zaman ayırmadığınız şeyler yeni bir perspektif haline gelecek ve standartlaşacak; eğer kurtlarla koşarsanız ulumayı öğrenecek ve bir ayna gibi arkadaşlarınızın davranışlarını yansıtacaksınız, iyi ya da kötü
Şimdi bir süreliğine durun ve şu anda olduğunuz insan ile iki sene önceki halinizi birbiriyle kıyaslayın
Etrafınızdaki insanlardan hangi özellikleri benimsediniz? Tutkular, kelime hazinesi ve hatta özsaygınızın hangi niteliği, inançların hangilerini paylaştınız? Arkadaşlarınız sizi bu konularda nasıl etkiledi? Eğer değişim olumlu ise ve siz ilerlediğinize inanıyorsanız bu harika! Ama eğer değişim olumsuzsa, yavaşça ama bir şekilde sizi geriye düşürüyorsa, çok yerine az iseniz?
Değişim elinizde, diğer insanların vasatlığını tolere ettiğiniz sürece, siz kendi hayatınızda da sıradanlığı kabul edilir bulacaksınız Değişmenizi istemeyen arkadaşlarınız için yapacağınız bu değişiklik daha da zor olacak Hatta bazen yıllarca sizi kendi oldukları yere çekmeye çalışan bu insanlar ve şu an sizinle tam o noktada gayet rahat hisseden insanlar, sizin rahatsız olmanızı ve aralarından ayrılıp ileriye bakmanızı kabul etmekte elbette zorlanacak Bir gün tamamen etkilerinden çıktığınızda ve büyük olasılıkla onlar aynı yerde seyrederken siz daha iyi bir konumda olduğunuzda bunu hazmetmelerini nasıl bekleyebilirsiniz ki? Kıskançlık kaynaklı olmayabilir, sadece korkuyor olabilirler ama sizin cesaretinizi öldüren de onlardı; hızla affedin ve uzaklaşın yanlarından…
Bazen sizinle doruğa çıkmak istemeyenleri geride bırakmak zorunda kalırsınız, eğer kişisel gelişim vizyonunuz bir değil ise ve orada kalmak istiyorlarsa sizin gitmenize izin vermek zorundalar Onların hayatlarına baktığınızda sizin çaba gösterdiğiniz hangi alanda çoktan başarı elde ettiklerini görüyorsunuz? Eğer zafer elde etmiş olsalardı zaten sizin için de aynısını dileyeceklerdi Öyleyse daha iyi bir siz için çıktığınız uzun yolculukta, sadece daha önce orada olandan tavsiye alınEtrafınızı hiçbir şeyin uzmanı olmak yerine bir şeyler için örnek olan insanlarla donatın Arkadaşlar sadece eğlence ve iyi gün için değildir Paylaşmak istediğiniz problemleri henüz kendi hayatları dahilinde çözemeyen insanların size faydası değil, her zaman zararı olacaktır Ve zaman ve enerjinizi boşa harcamış olacaksınız
Çoğu zaman, hiçbir şey başaramamış insanların verecek akılları da bir o kadar boldur Ancak bu insanların sizin hayatınız hakkında öneride bulunmasını gerçekten ister misiniz?
Bu dünyada 3 çeşit insan olduğu söylenir: olanları seyredenler, olanları gerçekleştirenler, ne olduğunu anlamayanlar… Öyleyse bir şeyleri gerçekleştirmeye bugünden başlayın!
Sizin için iyi arkadaşlar dileriz, hayatınızı zenginleştirecek insanlar Düştüğünüzde kaldıracak, ve yola devam edemediğinizde sizi itecek, başarılarınızı överken cömert, mücadelelerinizde cesaretlendirirken inatçı arkadaşlar
Arkadaşlar hayatımıza anlam katar, deneyimlerimizi zenginleştirir, neşe verir ve problemlerimizi paylaşırlar Yemek, su ve barınma dışında dördüncü bir ihtiyacımız varsa, onun insan etkileşimi, yakınlık ve arkadaşlık olduğunu söyleyebiliriz.
Buna rağmen, ya hayatınızda muhteşem gelişmeler olursa- yeni bir işe başlar, terfi alır ya da aşık olursanız- ve etrafınızda bu haberleri paylaşacak kimse olmazsa? O yeni elbiseyi, çantayı, arabayı ya da evi almanın ne anlamı kalır, size “Senin için çok mutlu oldum” diyecek biri yanınızda olmazsa? Ya da en kötü zamanlarınızda sizi yakın bir arkadaşla konuşmaktan daha çok ne rahatlatabilir? Arkadaşlarımız hayatımızın önemli bir parçasıdır ve bir o kadar da gerekli; onlar bizim ayna ve yankılarımızdır
Bir arkadaş seçmek kolay değildir, hepimizin yaşamında arkadaşımız olduğunu düşündüğümüz en az bir kişinin bizi yarı yolda bıraktığı zamanları yaşamışızdır Hazmetmenin kolay olmadığı bu deneyimler, ruhani gelişmemiz için aslında gereklidir Ve öğreniriz ki bazen yalnız olmak daha iyidir, yanlış bir arkadaşlıktan daha iyi…
Arkadaşlık edeceğimiz insanı dikkatlice seçmenin önemi, hayatlarımız üzerinde bırakacakları etkiyi düşündüğümüzde daha anlaşılır olur ‘Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’ sözündeki gibi bize en yakın 5 insanın averajıyız, Ve bu onların hayat tarzları, tavırları, gelirleri gibi şeylerle bağlantılı bir benzerlik…
Eğer her zaman kolay yola kaçmayı tercih eden, beyaz yalanlar söyleyen, sıklıkla özür dileyen, kıskanç, alaycı ve sorumluluk almaktan kaçınan birisiyle arkadaşlık kurarsanız, sizin de bu alışkanlıkları kabul edilir bulmanız ve uygulamaya başlamanız an meselesi Eskiden düşünmeye bile zaman ayırmadığınız şeyler yeni bir perspektif haline gelecek ve standartlaşacak; eğer kurtlarla koşarsanız ulumayı öğrenecek ve bir ayna gibi arkadaşlarınızın davranışlarını yansıtacaksınız, iyi ya da kötü
Şimdi bir süreliğine durun ve şu anda olduğunuz insan ile iki sene önceki halinizi birbiriyle kıyaslayın
Etrafınızdaki insanlardan hangi özellikleri benimsediniz? Tutkular, kelime hazinesi ve hatta özsaygınızın hangi niteliği, inançların hangilerini paylaştınız? Arkadaşlarınız sizi bu konularda nasıl etkiledi? Eğer değişim olumlu ise ve siz ilerlediğinize inanıyorsanız bu harika! Ama eğer değişim olumsuzsa, yavaşça ama bir şekilde sizi geriye düşürüyorsa, çok yerine az iseniz?
Değişim elinizde, diğer insanların vasatlığını tolere ettiğiniz sürece, siz kendi hayatınızda da sıradanlığı kabul edilir bulacaksınız Değişmenizi istemeyen arkadaşlarınız için yapacağınız bu değişiklik daha da zor olacak Hatta bazen yıllarca sizi kendi oldukları yere çekmeye çalışan bu insanlar ve şu an sizinle tam o noktada gayet rahat hisseden insanlar, sizin rahatsız olmanızı ve aralarından ayrılıp ileriye bakmanızı kabul etmekte elbette zorlanacak Bir gün tamamen etkilerinden çıktığınızda ve büyük olasılıkla onlar aynı yerde seyrederken siz daha iyi bir konumda olduğunuzda bunu hazmetmelerini nasıl bekleyebilirsiniz ki? Kıskançlık kaynaklı olmayabilir, sadece korkuyor olabilirler ama sizin cesaretinizi öldüren de onlardı; hızla affedin ve uzaklaşın yanlarından…
Bazen sizinle doruğa çıkmak istemeyenleri geride bırakmak zorunda kalırsınız, eğer kişisel gelişim vizyonunuz bir değil ise ve orada kalmak istiyorlarsa sizin gitmenize izin vermek zorundalar Onların hayatlarına baktığınızda sizin çaba gösterdiğiniz hangi alanda çoktan başarı elde ettiklerini görüyorsunuz? Eğer zafer elde etmiş olsalardı zaten sizin için de aynısını dileyeceklerdi Öyleyse daha iyi bir siz için çıktığınız uzun yolculukta, sadece daha önce orada olandan tavsiye alınEtrafınızı hiçbir şeyin uzmanı olmak yerine bir şeyler için örnek olan insanlarla donatın Arkadaşlar sadece eğlence ve iyi gün için değildir Paylaşmak istediğiniz problemleri henüz kendi hayatları dahilinde çözemeyen insanların size faydası değil, her zaman zararı olacaktır Ve zaman ve enerjinizi boşa harcamış olacaksınız
Çoğu zaman, hiçbir şey başaramamış insanların verecek akılları da bir o kadar boldur Ancak bu insanların sizin hayatınız hakkında öneride bulunmasını gerçekten ister misiniz?
Bu dünyada 3 çeşit insan olduğu söylenir: olanları seyredenler, olanları gerçekleştirenler, ne olduğunu anlamayanlar… Öyleyse bir şeyleri gerçekleştirmeye bugünden başlayın!
Sizin için iyi arkadaşlar dileriz, hayatınızı zenginleştirecek insanlar Düştüğünüzde kaldıracak, ve yola devam edemediğinizde sizi itecek, başarılarınızı överken cömert, mücadelelerinizde cesaretlendirirken inatçı arkadaşlar
Arayi soğutmak deyiminin anlami nedir?
Gözleri Dolmak deyiminin anlami nedir?
Burnunda tütmek deyiminin anlami nedir?
Kan ter içinde kalmak deyiminin anlami nedir?
Yukaridan aşağı süzmek deyiminin anlami nedir?
Dilimizin zenginleştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik tanınmış kişilerin görüşlerini yazınız
Dilimizin zenginleştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik tanınmış kişilerin görüşlerini yazınız;
Kitabın yazarı Emin Özdemir, Türkçe'nin geliştirilmesi, zenginleştirilmesi ve özleştirilmesi yönünde yaptığı çalışmalarla tanınan bir dilbilimci. Özdemir'in bu son kitabı ise, yazarın 1970'li yıllardan bugüne kadar, çeşitli dil ve yazın dergilerinde yayımlanmış yazılarından oluşan bir seçki niteliğinde. Dilin Öte Yakası, aralarındaki konusal ve sorunsal yakınlıklarına göre "Yazıyı Sorgulamak", "Değiniler", "Sözcüklerle Yaşamak" ve "Dört Ölüm Yazısı" başlıklı dört ayrı bölümden oluşuyor.
Kitabın yazarı Emin Özdemir, Türkçe'nin geliştirilmesi, zenginleştirilmesi ve özleştirilmesi yönünde yaptığı çalışmalarla tanınan bir dilbilimci. Özdemir'in bu son kitabı ise, yazarın 1970'li yıllardan bugüne kadar, çeşitli dil ve yazın dergilerinde yayımlanmış yazılarından oluşan bir seçki niteliğinde. Dilin Öte Yakası, aralarındaki konusal ve sorunsal yakınlıklarına göre "Yazıyı Sorgulamak", "Değiniler", "Sözcüklerle Yaşamak" ve "Dört Ölüm Yazısı" başlıklı dört ayrı bölümden oluşuyor.
Atatürk:
Türk milletinin dili Türkçe’dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. (1929)
Zengin sözlüğümüzün toplandığı gün, milli varlığımız en kuvvetli bir dal kazanacaktır. Bizim milliyetçiliğimizin esası dil birliğinin korunmasıyla mümkün olacaktır. (1938)
Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının, geleneklerinin, hatıralarının, çıkarlarının, kısaca bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin, kalbidir, zihnidir. (1929)
Güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. (1928)
Türkçe'nin yaşayan ve zengin bir dil olduğunu nedenleri ile birlikte araştırıp yazınız
Türkçe'nin yaşayan ve zengin bir dil olduğunu nedenleri ile birlikte araştırıp yazınız;
Türkçe veya Türkiye Türkçesi, ortak Altay dil ailesine bağlı Türk dillerinin Oğuz öbeğine üye bir dildir. Türk dilleri ailesi bünyesindeki Oğuz öbeğinde bulunur.[5] Türkçe dünyada en fazla konuşulan 15. dildir.
Türkçe Türkiye, Kıbrıs, Irak, Balkanlar, Orta Asya ve Orta Avrupa ülkeleri başta olmak üzere geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Ayrıca bu dil, Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti[1] ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nin resmî; Romanya, Makedonya,Kosova ve Irak'ın ise tanınmış bölgesel dilidir. Balkanlarda konuşulur.[6] Bunun aynı öbekte (Oğuz Öbeğinde) bulunan Azerbaycanca ve Türkmence, İran, Güney Azerbaycan, Azerbaycan, Afganistan, Gürcistan ve Türkmenistan'da konuşulur. Türkçe birçok diyalekte sahip bir dildir.
"İstanbul şivesi" Türkçenin yazı dilidir. Bu yüzden Türk dillerinde ve Anadolu şivelerinde bulunan "açık e", "hırıltılı h" ve "öndamaksıl n" fonemleri bulunmaz. Türk abecesinde, sekiz ünlü, 21 ünsüz harf bulunmaktadır, Azerbaycan alfabesinde 9 ünlü, 31 ünsüz harf bulunur.[7] Genel olarak Türk Dilleri çok daha fazla sesi olan bir dildir;[8] ancak Türkçede, diğer Türk dillerinde bulunan /ŋ/, /ɳ/, /q/, /w/, /ɛ/ gibi fonemler de bulunmaz. Türkçe çok geniş kullanımıyla birlikte zengin bir dil olmasının yanı sıra, özne-nesne-yüklem biçimindeki tümce kuruluşlarıyla bilinmektedir. Ayrıca, Türkçe sondan eklemeli bir dildir.[9] Bu nedenle kullanılan herhangi bir eylem üzerinden istenildiği kadar sözcük türetilebilir.[10] Türkiye Türkçesi bu yönünden dolayı diğer Türk dilleri ortak ya da ayrık bulunan onlarca eke sahiptir.
TDK'nin çok önemli olan yeni projesinde, "Güncel Türkçe Sözlük"e şu ilâveler yapılıyor:
Bölge ağızları : 150.000 kelime
Tarama sözlüğü : 50.000 kelime
Bilim ve sanat terimleri : 200.000 kelime
Osmanlı Türkçesi : 100.000 kelime
Tarihî Türk lehçeleri : 150.000 kelime
Türk Dünyası'ndaki diğer kelimeler : 250.000 kelime kelime
"Türkçe'nin Temel Söz Varlığı" veya "Temel Türkçe Sözlük" adını vereceğimiz yeni proje üç yıl içinde tamamlanıyor. İnternet sitesine de geçirilecek Sözlük, tamamlandığında iki türlü çalışacak: Hem madde başında arama yapılabilecek; hem de madde içinde arama yapılabilecek.
Tarama sözlüğü : 50.000 kelime
Bilim ve sanat terimleri : 200.000 kelime
Osmanlı Türkçesi : 100.000 kelime
Tarihî Türk lehçeleri : 150.000 kelime
Türk Dünyası'ndaki diğer kelimeler : 250.000 kelime kelime
"Türkçe'nin Temel Söz Varlığı" veya "Temel Türkçe Sözlük" adını vereceğimiz yeni proje üç yıl içinde tamamlanıyor. İnternet sitesine de geçirilecek Sözlük, tamamlandığında iki türlü çalışacak: Hem madde başında arama yapılabilecek; hem de madde içinde arama yapılabilecek.
Cayir Cayir Yanmak Deyiminin Anlami Nedir?
Yüreği Pek Olmak Deyiminin Anlami Nedir?
Söylemesi dil sürştüren tekerlemeler
Söylemesi dil sürştüren tekerlemeler;
Dal sarkar kaltar kalkar kartal kalkar dal sarkar.
Al şu takatukaları takatukacıya götür. Takatukacı takatukaları takatukalattırmazsa takatukaları takatukalattırmadan geri getir.
Siz bizim çekoslavakyalılaştırdıklarımızdan mısınız? Çekoslavakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?
Şemsi paşa pasajında sesi büzüşesiceler
Sıvı içersine atılan bir tahta parçası ile bir taş parçası nasıl hareket eder?
Birbirinden uzaklaşan ve yakınlaşan levhalar hangileridir?
Birbirinden uzaklaşan ve yakınlaşan levhalar hangileridir?
Birbirinden uzaklaşan ve birbirine yaklaşan levhaların adları nelerdir?
1-Uzaklaşan Levhalar:
-Kokos-Pasifik
-Kokos-Nazaka
-Nazaka-Pasifik
-Pasifik-Antaktika
-G.Amerika-Afrika
-K.Amerika-Afrika
-Afrika-Antarktika
-Afrika-Hindistan-Avustralya
-Avrasya-K.Amerika
2-Yaklaşan Levhalar:
-Avrasya-Pasifik
-Avrasya-Hindistan-Avustralya
-Pasifik-Hindistan-Avustralya
-K.Amerika-Pasifik
Birbirinden uzaklaşan ve birbirine yaklaşan levhaların adları nelerdir?
1-Uzaklaşan Levhalar:
-Kokos-Pasifik
-Kokos-Nazaka
-Nazaka-Pasifik
-Pasifik-Antaktika
-G.Amerika-Afrika
-K.Amerika-Afrika
-Afrika-Antarktika
-Afrika-Hindistan-Avustralya
-Avrasya-K.Amerika
2-Yaklaşan Levhalar:
-Avrasya-Pasifik
-Avrasya-Hindistan-Avustralya
-Pasifik-Hindistan-Avustralya
-K.Amerika-Pasifik
Merakla lilgi veya ihtiyaç sonucu ortaya çıkan icatlar ile ilgili makale
Merakla lilgi veya ihtiyaç sonucu ortaya çıkan icatlar ile ilgili makale
TELGRAF : William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında , teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılarBöylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi iğneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu
MORS ALFABESİ : 1843’ te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi’ ni geliştirdi Morse, Baltimore’ den Washington’ a uzanan 60 km’ lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı
TELEFON : 1876’ da Alexander Graham Bell, telefonu icat etti Bell ve Thomas Watson adlı elektrik mühendisi, bir gönderici ve bir alıcıdan oluşan bir düzenek yaptılar Alıcı, sesi belli bir elektrik akımına dönüştürüyor ve bu akım bir tel aracılığı ile ahizeye taşınıyordu Tarihteki ilk telefon görüşmesini, 10 Mart 1876‘ da Bell yapmıştır
RADYO : 1902’ de İtalyan mucit Guglielmo Marconi, kablo ya da tel olmadan bir yerden diğerlerine mesaj göndermenin yolunu keşfetti Böylece radyo doğdu Marconi, radarın mucidi Hertz’ in yapmış olduğu deneyleri kullanarak bulunduğu yerden 9 metre uzaktaki bir kapı zilini çalmayı başarabiliyordu ve bunun için her hangi bir kabloya ihtiyaç duymuyorduKullandığı yönteme “elektromanyetik” adını vermişti
FM RADYO : 1920’ de Edwin Howard Armstrong, FM radyoyu geliştirdiElektrik mühendisi Armstrong’ un elektromanyetik ve elektrik alanında yaptığı icatlar çok önemlidir Fakat onun belki de hepimiz tarafından bilinen icadı, geniş aralıklı yayın yapan FM radyo bandıdır
SÜPER İLETKEN : 1986’ da George Bednorz, kayıp olmaksızın enerjiyi transfer edebilen bir madde geliştirdi Böylece “süper iletken” kavramı hayatımıza girmiş oldu Süper iletkenler, “bilgi çağı” açısından çok önemli gelişmeleridir Sıradan bir bakır telden iletildiğinde enerjinin yaklaşık % 40’ ı kaybolmaktadır İşte bu yüzden süper iletkenler insanlığın enerjiyi doğru ve verimli kullanabilmesi açısından çok önemlidir
UYDU : 4 Ekim 1957’ de Ruslar, ilk uydu Sputnik’ i Dünya yörüngesine yerleştirdi Dünya’ nın ilk yapay uydusu sadece bir basket topu büyüklüğünde olup 82 kg ağırlığındaydı Bu minik uydu, 98 dakika içinde yörüngeye yerleştirilmişti Sputnik, insanoğlu için uzay çağının başlangıcı demekti
FAKS : 1843’ te üretilen ilk faks makinesi, kabartma harfleri tarayarak elektrik sinyalleri gönderen bir sarkaçtan oluşuyordu Modern faks makinelerinde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışığı algılayan diyotlar kullanılır 1922’ de Alman fizikçi Arthur Korn, radyo dalgaları ile Avrupa’ dan Amerika’ ya fotoğraf göndermiştir
HABERLEŞME KULELERİ : Claude Chappe, tepelerin üzerine kurulmuş kulelerden oluşan bir ağ sistemi geliştirdi Her kulenin üzerinde 49 değişik konuma ayarlanabilen iki uzun oka sahip bir makine vardı Her konum bir harfe ya da rakama karşılık geliyordu Operatörler böylece bir kuleden ötekine mesaj gönderebiliyorlardı Bu sistem çok başarılı oldu ve 4828 km’ lik bir ağ kulelerle birbirine bağlandı
ÇENGELLİ İĞNE : Dünya, 1849’ da Walter Hunt tarafından bulunan, çok basit ama faydalı bir ürünle tanıştı: Çengelli İğne Çengelli iğne, Amerikalı mucit tarafından sadece 15 dolar kazanabilmek amacıyla bir iddia sonucunda ortaya çıkmıştır
YEMEK ÇUBUKLARI :Yemek çubukları 5000 yıl önce ilk defa Çin’ de kullanılmaya başlandı Çinliler, daha iyi pişmesi için yiyecekleri çok ufak parçalara ayırıyorlardı Bunları tutabilmek için de ağaç dallarını kullanıyorlardı Bugün Çin, Japonya, Vietnam, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde yemek çubukları hala yaygın olarak kullanılmaktadır
EKMEK KIZARTMA MAKİNESİ : 1909’da General Electric şirketi, ilk elektrikli ekmek kızartma makinesini üretti Dilimlenmiş ekmek, elektrikle ısıtılan bir tel üzerine konuluyordu Ayarlı bir saat, süre dolduğunda elektriği kesiyor ve ekmeği dışarı doğru itiyordu Bu sayede sabahları kahvaltı masalarını renklendiren çıtır çıtır ekmeklerin hikayesi doğdu
MİKRODALGA FIRIN : Yiyecekleri radyo dalgaları ile ısıtan bir fırın fikrinin patentini 1945’ te Amerikalı mucit Percy L Spencer almıştır Yiyecekler, mikrodalga adı verilen radyo dalgalarıyla bombardıman edilir, bunun neticesinde moleküler titreşerek yiyeceğin ısınmasını sağlar Mikrodalga fırınların kapağındaki metal teller ise mikrodalgaların fırından dışarıya çıkıp insanlara zarar vermesine engel olmaktadır
KAŞIK : Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır Kaşığın Latince ve Yunanca’ daki karşılığı “spiral şekilli sümüklüböceği kabuğu” anlamına gelen “cochlea” kelimesinden türetilmiştirGünümüzdeki formunu ise MS I Yüzyılda Romalılar vermiştir
BIÇAK : Tarihte kesin olarak ne zaman icat edildiği belli olmayan bıçak, günümüzde mutfaklarda ve yemek masalarında dizayn edilseler de tarihin ilk dönemlerinden başlayarak yakın bir zamana kadar öncelikle silah olarak kullanıldı Ortaçağ Avrupası’ nda ev sahibi masaya bıçak getirmezdi, çünkü herkesin bıçağı belindeydi Ancak şiddet artmaya başlayınca 1669’ da Fransa Kralı 14 Louis’ in bütün sivri uçlu bıçakların yemek masalarında kullanımını ve sokaklarda taşınmasını yasaklamıştır
ÇATAL : Çatalı ilk kullananların Yunanlılar olduğu sanılmaktadır Çatalın yemek masalarındaki kullanımı MS 7 yüzyılda Ortadoğu’ daki zengin ve itibarlı ailelerde görülmektedir 13 yüzyılda Bizanslılar’ a onlardan da İtalyanlar’ a geçmiştir Fransa da ise “gösterişe kaçıyor ” diye kabulü yavaş olmuştur Çatal, 1600’ lerin ortalarından itibaren tekrar itibar kazanmış, kraliyet ailesi ve zengin sofralarının vazgeçilmez lüksü olmuşturGünümüzde ise hepimizin vazgeçilmez ihtiyacıdır
TELGRAF : William Cooke ve Charles Wheatstone adlı iki İngiliz1837 yılında , teller üzerinden elektrik akımı göndererek mesaj iletmeyi başardılarBöylece ilk elektrikli telgraf makinesı ortaya çıktı Elektrik akımı, alıcı cihazın kadranındaki bir dizi iğneyi hareket ettirerek ulaştırılacak mesajın ekranda belirmesine yardımcı oluyordu
MORS ALFABESİ : 1843’ te Samuel Morse, telgraf mesajlarında nokta ve çizgilerden oluşan ünlü Mors Alfabesi’ ni geliştirdi Morse, Baltimore’ den Washington’ a uzanan 60 km’ lik bir telgraf hattı kurarak, hattı başkanlık seçimleriyle ilgili haberleri iletmek için kullandı
TELEFON : 1876’ da Alexander Graham Bell, telefonu icat etti Bell ve Thomas Watson adlı elektrik mühendisi, bir gönderici ve bir alıcıdan oluşan bir düzenek yaptılar Alıcı, sesi belli bir elektrik akımına dönüştürüyor ve bu akım bir tel aracılığı ile ahizeye taşınıyordu Tarihteki ilk telefon görüşmesini, 10 Mart 1876‘ da Bell yapmıştır
RADYO : 1902’ de İtalyan mucit Guglielmo Marconi, kablo ya da tel olmadan bir yerden diğerlerine mesaj göndermenin yolunu keşfetti Böylece radyo doğdu Marconi, radarın mucidi Hertz’ in yapmış olduğu deneyleri kullanarak bulunduğu yerden 9 metre uzaktaki bir kapı zilini çalmayı başarabiliyordu ve bunun için her hangi bir kabloya ihtiyaç duymuyorduKullandığı yönteme “elektromanyetik” adını vermişti
FM RADYO : 1920’ de Edwin Howard Armstrong, FM radyoyu geliştirdiElektrik mühendisi Armstrong’ un elektromanyetik ve elektrik alanında yaptığı icatlar çok önemlidir Fakat onun belki de hepimiz tarafından bilinen icadı, geniş aralıklı yayın yapan FM radyo bandıdır
SÜPER İLETKEN : 1986’ da George Bednorz, kayıp olmaksızın enerjiyi transfer edebilen bir madde geliştirdi Böylece “süper iletken” kavramı hayatımıza girmiş oldu Süper iletkenler, “bilgi çağı” açısından çok önemli gelişmeleridir Sıradan bir bakır telden iletildiğinde enerjinin yaklaşık % 40’ ı kaybolmaktadır İşte bu yüzden süper iletkenler insanlığın enerjiyi doğru ve verimli kullanabilmesi açısından çok önemlidir
UYDU : 4 Ekim 1957’ de Ruslar, ilk uydu Sputnik’ i Dünya yörüngesine yerleştirdi Dünya’ nın ilk yapay uydusu sadece bir basket topu büyüklüğünde olup 82 kg ağırlığındaydı Bu minik uydu, 98 dakika içinde yörüngeye yerleştirilmişti Sputnik, insanoğlu için uzay çağının başlangıcı demekti
FAKS : 1843’ te üretilen ilk faks makinesi, kabartma harfleri tarayarak elektrik sinyalleri gönderen bir sarkaçtan oluşuyordu Modern faks makinelerinde ise gönderilen dokümandan yansıyan ışığı algılayan diyotlar kullanılır 1922’ de Alman fizikçi Arthur Korn, radyo dalgaları ile Avrupa’ dan Amerika’ ya fotoğraf göndermiştir
HABERLEŞME KULELERİ : Claude Chappe, tepelerin üzerine kurulmuş kulelerden oluşan bir ağ sistemi geliştirdi Her kulenin üzerinde 49 değişik konuma ayarlanabilen iki uzun oka sahip bir makine vardı Her konum bir harfe ya da rakama karşılık geliyordu Operatörler böylece bir kuleden ötekine mesaj gönderebiliyorlardı Bu sistem çok başarılı oldu ve 4828 km’ lik bir ağ kulelerle birbirine bağlandı
ÇENGELLİ İĞNE : Dünya, 1849’ da Walter Hunt tarafından bulunan, çok basit ama faydalı bir ürünle tanıştı: Çengelli İğne Çengelli iğne, Amerikalı mucit tarafından sadece 15 dolar kazanabilmek amacıyla bir iddia sonucunda ortaya çıkmıştır
YEMEK ÇUBUKLARI :Yemek çubukları 5000 yıl önce ilk defa Çin’ de kullanılmaya başlandı Çinliler, daha iyi pişmesi için yiyecekleri çok ufak parçalara ayırıyorlardı Bunları tutabilmek için de ağaç dallarını kullanıyorlardı Bugün Çin, Japonya, Vietnam, Kore gibi Uzakdoğu ülkelerinde yemek çubukları hala yaygın olarak kullanılmaktadır
EKMEK KIZARTMA MAKİNESİ : 1909’da General Electric şirketi, ilk elektrikli ekmek kızartma makinesini üretti Dilimlenmiş ekmek, elektrikle ısıtılan bir tel üzerine konuluyordu Ayarlı bir saat, süre dolduğunda elektriği kesiyor ve ekmeği dışarı doğru itiyordu Bu sayede sabahları kahvaltı masalarını renklendiren çıtır çıtır ekmeklerin hikayesi doğdu
MİKRODALGA FIRIN : Yiyecekleri radyo dalgaları ile ısıtan bir fırın fikrinin patentini 1945’ te Amerikalı mucit Percy L Spencer almıştır Yiyecekler, mikrodalga adı verilen radyo dalgalarıyla bombardıman edilir, bunun neticesinde moleküler titreşerek yiyeceğin ısınmasını sağlar Mikrodalga fırınların kapağındaki metal teller ise mikrodalgaların fırından dışarıya çıkıp insanlara zarar vermesine engel olmaktadır
KAŞIK : Paleolitik zamanlardan beri kullanılan kaşıkların atası deniz kabuklarıdır Kaşığın Latince ve Yunanca’ daki karşılığı “spiral şekilli sümüklüböceği kabuğu” anlamına gelen “cochlea” kelimesinden türetilmiştirGünümüzdeki formunu ise MS I Yüzyılda Romalılar vermiştir
BIÇAK : Tarihte kesin olarak ne zaman icat edildiği belli olmayan bıçak, günümüzde mutfaklarda ve yemek masalarında dizayn edilseler de tarihin ilk dönemlerinden başlayarak yakın bir zamana kadar öncelikle silah olarak kullanıldı Ortaçağ Avrupası’ nda ev sahibi masaya bıçak getirmezdi, çünkü herkesin bıçağı belindeydi Ancak şiddet artmaya başlayınca 1669’ da Fransa Kralı 14 Louis’ in bütün sivri uçlu bıçakların yemek masalarında kullanımını ve sokaklarda taşınmasını yasaklamıştır
ÇATAL : Çatalı ilk kullananların Yunanlılar olduğu sanılmaktadır Çatalın yemek masalarındaki kullanımı MS 7 yüzyılda Ortadoğu’ daki zengin ve itibarlı ailelerde görülmektedir 13 yüzyılda Bizanslılar’ a onlardan da İtalyanlar’ a geçmiştir Fransa da ise “gösterişe kaçıyor ” diye kabulü yavaş olmuştur Çatal, 1600’ lerin ortalarından itibaren tekrar itibar kazanmış, kraliyet ailesi ve zengin sofralarının vazgeçilmez lüksü olmuşturGünümüzde ise hepimizin vazgeçilmez ihtiyacıdır
30 Ekim 2012 Salı
Ayn-i calut savaşi ne zaman kimler arasında olmuştur?
Ayn-i calut savaşi ne zaman kimler arasında olmuştur?
3 Eylül 1260'daMemlük ordusu ile İlhanlılar arasında, Filistin'de, Ayn Calut denilen mevkide yapılan muharebe.
Savaştan hemen önce Mısır'da Sultan ilan edilen Seyfeddin Kutuzkumandasındaki 20.000 kişilik bir orduyla, Hulagu'nun en seçkin kumandanlarından Ketboğa kumandasında bir Moğol ordusunu Filistin'de karşıladı. İki ordu 3 Ekim 1260 tarihinde, Ayn Calut denilen mevkide karşılaştı. Kutuz bu muharebede Moğollar'ı yendi.
Moğollar bu savaştan sonra Mısır'a asla giremedikleri gibi, bu yenilgi tarihin dönüm noktalarından biri ve Moğollar'ın sonunun başlangıcı olmuştur. Moğolların batıya doğru ilerleyişi durdu. Anadolu'daki Moğol boyları hızlaİslamiyet'e tabi oldu.
Viskozitesi yüksek ve düşük olan sıvılara 3 er örnek
Viskozitesi yüksek ve düşük olan sıvılara 3 er örnek;
Viskozite akışkanlığa karşı gösterilen dirençtir...Akışkanların gösterdiği bu dirence viskozluk denir ve genellikle η ile simgelenir. Viskozluğun tersi olan niceliğe akıcılık denir ve genellikle ф ile simgelenir. Akıcılık ve viskozluk ф = 1/ η eşitliğine göre ters orantılıdır. Viskozitesi yüksek olan sıvının akışkanlığı düşüktür. Normal şartlarda bal ve gliserin gibi akışkanlar su ve alkol gibi akışkanlara göre daha büyük bir direnç gösterirler. Sıvıların viskozluğu molekül yapıları ve moleküller arası etkileşmelerle yakından ilgilidir. ayrıca ;
Gazlar da akışkan olduklarından vikosluk gösterirler,sıvılara göre daha az bir viskoziteye sahiptirler.
Viskozite akışkanlığa karşı gösterilen dirençtir...Akışkanların gösterdiği bu dirence viskozluk denir ve genellikle η ile simgelenir. Viskozluğun tersi olan niceliğe akıcılık denir ve genellikle ф ile simgelenir. Akıcılık ve viskozluk ф = 1/ η eşitliğine göre ters orantılıdır. Viskozitesi yüksek olan sıvının akışkanlığı düşüktür. Normal şartlarda bal ve gliserin gibi akışkanlar su ve alkol gibi akışkanlara göre daha büyük bir direnç gösterirler. Sıvıların viskozluğu molekül yapıları ve moleküller arası etkileşmelerle yakından ilgilidir. ayrıca ;
Gazlar da akışkan olduklarından vikosluk gösterirler,sıvılara göre daha az bir viskoziteye sahiptirler.
Emilimi gerçekleştiren villus'lar hangi organimizda yer alir?
Emilimi gerçekleştiren villus'lar hangi organımızda yer alır ?
A) Kalın Bağırsak. B) Mide c) İnce Bağırsak D) Yemek Borusu
Doğru cevap İnce Bağırsaktır.
A) Kalın Bağırsak. B) Mide c) İnce Bağırsak D) Yemek Borusu
Doğru cevap İnce Bağırsaktır.
Villus, Latince'de tüy anlamına gelen, ince bağırsağın iç yüzeyinde bulunan ince kılcıklardır.
İnce bağırsaklarda yer alan villus adı verilen yapılar , besinlerin emilim ile kana geçmesini sağlar. Bu kılcıklar sayesinde öğütülmüş olarak gelen besinlerin faydalı kısımları emilerek kana karıştırılır ve villus bir çeşit tüydür.Villus ince bağırsağın içyüzey alanını genişleterek daha fazla maddenin emilimini gerçekleştirir
İstek Kiplerine Örnek Cümleler
İstek Kiplerine Örnek Cümleler, Şart Kiplerine Örnek Cümleler, Gereklilik Kiplerine Örnek Cümleler,
Dilek Kipleri, Emir Kiplerine Örnek Cümleler
Zaman anlamı vermezler.Bir eylemin yapılması ya da bir oluşun harekatının bildirimi anlatan kiplerdir. Dörde ayrılır.
Şart Kipi
-sa, -se ekleri getirilerek yapılır. Ayşe bu akşam bize gelse
Kişi Çekimi
Gereklilik Kipi
Bir iş, oluş veya hareketin oldugunu bildirir. Ekleri ses uyumuna göre "-meli, -malı" dır.
Haftada bir kitap okumalıyımOnu bulmalısın.sınavdan iyi not almalıyımSınava iyi çalışmalıyım. İstek Kipi
Bir iş, oluş veya hareketin yapılmasının, olmasının istendiğini belirten kiptir. Ekleri ses uyumuna göre "-e, -a" dır
Şimdi affını yazayım.Şu konuyu öğreneyim Buradaki e harfi istek kipidir.
öğren-e-yim öğren-e-sin öğren öğren-e-lim öğren-e-siniz öğren-e-lerBir iş, oluş veya hareketin oldugunu bildirir. Ekleri ses uyumuna göre "-meli, -malı" dır.
Haftada bir kitap okumalıyımOnu bulmalısın.sınavdan iyi not almalıyımSınava iyi çalışmalıyım. İstek Kipi
Bir iş, oluş veya hareketin yapılmasının, olmasının istendiğini belirten kiptir. Ekleri ses uyumuna göre "-e, -a" dır
Şimdi affını yazayım.Şu konuyu öğreneyim Buradaki e harfi istek kipidir.
Fiile gelen (-sa,-se)ekleri ile yapılır.Fiilin yapılmasını koşula bağlı olarak anlatır.Bir eylemin bağlı olduğu durumlarda kullanılır.
Emir Kipi
Bir iş, oluş veya hareketin olmasını, yapılmasını veya yapılmamasını emretmek için kullanılır. Eki yoktur.
Bir bardak su ver. Kapıyı kapatın.
Engelli insanlarin başina gelen sorunlar nelerdir?
Engelli insanların başına gelen sorunlar nelerdir?
Engelli insanlar günlük hayatta bazı sorunlarla karşılaşırlar. Bunların başında yolda yürümek gelir. kaldırımların çoğu engellilere uygun yapılmamıştır. Bir çok otobüs uygun değildir. Apartman girişleri uygun değildir, eğitim sistemi, kitaplar ve okullar uygun değildir...
Engelli insanlar günlük hayatta bazı sorunlarla karşılaşırlar. Bunların başında yolda yürümek gelir. kaldırımların çoğu engellilere uygun yapılmamıştır. Bir çok otobüs uygun değildir. Apartman girişleri uygun değildir, eğitim sistemi, kitaplar ve okullar uygun değildir...
Kalin ve ince bağirsağin görevi nedir?
bagirsaklarin gorevleri, kalin bagirsagin gorevi, kalin bagirsagin gorevi nedir, kalin bagirsagin gorevleri, kalin bagirsak gorevi, kalin bagirsak nedir
Kalın Bağırsak;
Sindirim kanalının ince bağırsak ile göden bağırsağı arasındaki bölümüdür. Kalın bağırsak, oldukça hacimli, birçok parçaya bölünmüş bir borudur.
Ortalama 130 - 160 cm. uzunluğunda ve 6 - 8 cm. çapındadır. Görevi; ince bağırsaklarda emilenemeyen maddelerden ibaret kimusu konsantre edip dışarıya atmaktır. Bu konsantrasyonda su ve elektrolit emilimi önemli rol oynar.
Kalın bağırsak mükozası, ince bağırsak mükozasından farklıdır. Epitelin yüzeyi düzdür. Kalın bağırsak hareketleri ince bağırsağa göre daha zayıf ve yavaştır. Karıştırıcı ve boşaltıcı hareketler vardır. Boşaltıcı hareketler günde ancak birkaç defa meydana gelir.
Kalın bağırsakta enzim oluşmaz, enzimden yoksun bir müküs salgısı vardır. Bu, hiçbir sindirim enziminin etkili olmadığı selülozu parçalar.
Kalın bağırsak, daha çok suyun geri emiliminde rol oynar. Bu emilim oldukça önemlidir. Günde 500-1500 mlt. arasında değişir. Kalın bağırsakta ayrıca; inorganik tuzlar, bir miktar glikoz, kısa zincirli yağ asitleri emilir.
Dışkının su miktarını kalın bağırsak düzenler. Dışkı; safra pigmentleri, sindirilmemiş besin parçaları, kalın bağırsak müküsü, ölü bağırsak hücresi artıklarından oluşur. Kalın bağırsaktan günlük atılan feçes miktarı 200 - 400 gr. dır. Bunun %70'i su, %30'u katı maddedir. Alınan besin maddelerinin kolondan atılma süreleri genellikle 10 - 90 saattir. Baryum için ise 24 - 48 saattir.
İnce bağırsak; sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. 5 yaşından büyük insanlarda boyu 5-6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.
İnce bağırsakta besinlerin emilimleri gerçekleşir. Yağların ilk kimyasal sindirimi yapılır. İnce bağırsağa gelen safra ve pankreas öz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesine emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizde besinlerin en çok sindirildiği yerdir.Burda hem fiziksel hemde kimyasal sindirim vardır.
Kalın Bağırsak;
Sindirim kanalının ince bağırsak ile göden bağırsağı arasındaki bölümüdür. Kalın bağırsak, oldukça hacimli, birçok parçaya bölünmüş bir borudur.
Ortalama 130 - 160 cm. uzunluğunda ve 6 - 8 cm. çapındadır. Görevi; ince bağırsaklarda emilenemeyen maddelerden ibaret kimusu konsantre edip dışarıya atmaktır. Bu konsantrasyonda su ve elektrolit emilimi önemli rol oynar.
Kalın bağırsak mükozası, ince bağırsak mükozasından farklıdır. Epitelin yüzeyi düzdür. Kalın bağırsak hareketleri ince bağırsağa göre daha zayıf ve yavaştır. Karıştırıcı ve boşaltıcı hareketler vardır. Boşaltıcı hareketler günde ancak birkaç defa meydana gelir.
Kalın bağırsakta enzim oluşmaz, enzimden yoksun bir müküs salgısı vardır. Bu, hiçbir sindirim enziminin etkili olmadığı selülozu parçalar.
Kalın bağırsak, daha çok suyun geri emiliminde rol oynar. Bu emilim oldukça önemlidir. Günde 500-1500 mlt. arasında değişir. Kalın bağırsakta ayrıca; inorganik tuzlar, bir miktar glikoz, kısa zincirli yağ asitleri emilir.
Dışkının su miktarını kalın bağırsak düzenler. Dışkı; safra pigmentleri, sindirilmemiş besin parçaları, kalın bağırsak müküsü, ölü bağırsak hücresi artıklarından oluşur. Kalın bağırsaktan günlük atılan feçes miktarı 200 - 400 gr. dır. Bunun %70'i su, %30'u katı maddedir. Alınan besin maddelerinin kolondan atılma süreleri genellikle 10 - 90 saattir. Baryum için ise 24 - 48 saattir.
İnce bağırsak; sindirim kanalının mide ile kalın bağırsak arasındaki kısmıdır. 5 yaşından büyük insanlarda boyu 5-6 m arasındadır. Üç kısma ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. Mideden gıdalar duodenuma pilor veya pilorik sfinkter diye adlandırılan bir kas ile girerler. Daha sonra ince bağırsak boyunca peristaltizm olarak adlandırılan kas kasılmaları ile hareket eder.
İnce bağırsakta besinlerin emilimleri gerçekleşir. Yağların ilk kimyasal sindirimi yapılır. İnce bağırsağa gelen safra ve pankreas öz suyu ile yağların, karbonhidratların ve proteinlerin sindirimi tamamlanır. Besinler ince bağırsakta en küçük moleküllerine kadar parçalanır. Bu moleküllerin ince bağırsaktan kan damarlarına geçmesine emilim adı verilir. İnce bağırsak, sindirim sistemimizde besinlerin en çok sindirildiği yerdir.Burda hem fiziksel hemde kimyasal sindirim vardır.
Kimyasal atiklar çevreye zararli degildir önermesinin olumsuzu nedir?
Toplum içinde yalniz kalmak nedir?
Toplum içinde yalnız kalmak nedir?
Bazen insan çevresindeki insanların oluşturduğu kalabalığın aksine kendi içinde ve özünde yalnızlığı yaşar. Kendi başına kalakalır. Buna toplum içinde yalnız kalmak, anlaşılamamak, bazen de anlayamamak denebilir.
Etrafımızdaki insanlarla bir şeyleri paylaşabilmek, onlara güvenmek, onları anlamaya çalışmak onların görüş ve önerilerinden faydalanmak, onların eleştirilerini kabullenmek hayatın içinde olmaktır Bilgelik ve akılcılıktır Yaşamaktır
Yalnız kalmak, tek başına olmak, bir şeyleri paylaşacak hiç kimsenin olmaması zordur.
Ama bu durumdan daha da zor olan insan kitleleri içinde hareket ederken, o insanların arasında tanıdıklar dahi olsa onlarla olan paylaşımının selamlaşmadan öteye gidemediği seni kimsenin dinlemediği, anlattıklarını kimsenin anlamadığı durumlardırİşte o zaman daha da yalnızsın demektir İnsanoğlunun o kalabalıklar içinde mahkum olduğu statüdür kalabalıklar içinde yalnız kalmak.
Bazen insan çevresindeki insanların oluşturduğu kalabalığın aksine kendi içinde ve özünde yalnızlığı yaşar. Kendi başına kalakalır. Buna toplum içinde yalnız kalmak, anlaşılamamak, bazen de anlayamamak denebilir.
Etrafımızdaki insanlarla bir şeyleri paylaşabilmek, onlara güvenmek, onları anlamaya çalışmak onların görüş ve önerilerinden faydalanmak, onların eleştirilerini kabullenmek hayatın içinde olmaktır Bilgelik ve akılcılıktır Yaşamaktır
Yalnız kalmak, tek başına olmak, bir şeyleri paylaşacak hiç kimsenin olmaması zordur.
Ama bu durumdan daha da zor olan insan kitleleri içinde hareket ederken, o insanların arasında tanıdıklar dahi olsa onlarla olan paylaşımının selamlaşmadan öteye gidemediği seni kimsenin dinlemediği, anlattıklarını kimsenin anlamadığı durumlardırİşte o zaman daha da yalnızsın demektir İnsanoğlunun o kalabalıklar içinde mahkum olduğu statüdür kalabalıklar içinde yalnız kalmak.
İdealistler birleşmiş milletler,milletler cemiyeti gibi çeşitli mekanizma ve örgütlerin kurulmasına niçin önem vermişlerdir
Namaz kilmak için hangi hazirlikların yapilması gerekir?
Namaz kılmak için hangi hazırlıkların yapılması gerekir?
NAMAZIN ŞARTLARI
İslâm’ın şahadet kelimesinden sonraki ilk şartı namazdır. Akıl sahibi olan ve ergenlik çağına giren her Müslüman’a günde beş vakit namaz farz kılınmıştır. Namaza başlamadan önce ve namaz da iken yapmamız gereken bazı şartlar vardır. “Namazın Farzları” da denilen bu şartlar, namazın sahih olması için mutlaka yerine getirilmesi gerekir.
3.1. Namazın Hazırlık Şartları
Namaza başlamadan önce yapılması gereken hazırlıklardır.
3.1.1. Abdest, Boy Abdesti ve Teyemmüm
a. Abdest
Namaz kılmaya başlamadan önce yerine getirilmesi gereken bir şarttır. Buna “Hadesten Taharet” de denilmektedir. Yüce Allah Kur’anıkerim’de “Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın”6.. buyuruyor. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi abdestin farzı dörttür;
1. Yüzü yıkamak
2. Elleri dirseklere kadar yıkamak
3. Başı meshetmek
4. Ayakları topuklara kadar yıkamak
Abdestin alınışını resimlerle şöyle anlatabiliriz;
Abdest almaya başlamadan önce Eûzübesmele 7 çekilir ve; “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” diyerek niyet edilir. Niyet ettikten sonra, eller parmak aralıklarıyla birlikte bileklere kadar üç defa yıkanır,yüzük varsa, yüzük ileri-geri oynatılır.
Eller yıkandıktan sonra, sağ avuçla üç defa ağza su alınarak ağız güzelce yıkanır.
Sonra sağ elle su alınıp buruna üç defa su çekilerek temizlenir.
Burun temizlendikten sonra, iki avuçla su alınıp yüzün her tarafı üç defa yıkanır.
Önce sağ kol sonra sol kol dirsekle birlikte üç defa yıkanır.
Sağ el ıslatılarak başın dörtte biri mesh edilir.
Eller tekrar ıslatılarak serçe parmaklarıyla kulakların iç kısmı, baş parmaklarla kulakların arkaları bir defa mesh edilir.
Sonra, serçe ve başparmak dışındaki diğer üç parmağın arkasıyla boynun arkası mesh edilir.
Önce sağ ayak sonra sol ayak topukla birlikte üç defa yıkanır.Parmakların arası iyice temizlenir.
Böylece abdest alınmış olur.
Namaza Hazırlığın Diğer Şartları
Abdest aldıktan sonra, namazdan önce yapılması gereken başka şartlar da vardır.Bu şartlar da şunlardır;
a. Bedende, elbisede ve namaz kılınacak yerde herhangi bir pislik varsa bunları temizlemek gerekir.Bu temizliğe “Necasetten Taharet” denir.
b. Avret yerlerinin örtülmesi gerekir.Erkekler, en azından göbek ile diz kapağı arasını; kadınlar ise elleri, ayakları ve yüzleri dışında bütün bedenlerini örtmelidirler.Bu şekilde örtünmeye “Setriavret” denir.
c. Namaz kılarken Mekke’deki Kâbe’ye yani kıbleye yönelmek şarttır.Buna da “İstikbâlikıble” denir.
d. Namaz kılabilmek için kılınacak namazın vaktinin girmiş ve çıkmamış olması gerekir.Vakit girmeden kılınan namaz , farz namazları yerine geçmez.
e. Namaza dururken hangi namazın kılınacağını bilmek ve ona göre niyet etmek gerekir.
NAMAZIN ŞARTLARI
İslâm’ın şahadet kelimesinden sonraki ilk şartı namazdır. Akıl sahibi olan ve ergenlik çağına giren her Müslüman’a günde beş vakit namaz farz kılınmıştır. Namaza başlamadan önce ve namaz da iken yapmamız gereken bazı şartlar vardır. “Namazın Farzları” da denilen bu şartlar, namazın sahih olması için mutlaka yerine getirilmesi gerekir.
3.1. Namazın Hazırlık Şartları
Namaza başlamadan önce yapılması gereken hazırlıklardır.
3.1.1. Abdest, Boy Abdesti ve Teyemmüm
a. Abdest
Namaz kılmaya başlamadan önce yerine getirilmesi gereken bir şarttır. Buna “Hadesten Taharet” de denilmektedir. Yüce Allah Kur’anıkerim’de “Ey iman edenler, namaz kılmaya kalktığınız zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, başlarınızı meshedip, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın”6.. buyuruyor. Bu ayetten de anlaşılacağı gibi abdestin farzı dörttür;
1. Yüzü yıkamak
2. Elleri dirseklere kadar yıkamak
3. Başı meshetmek
4. Ayakları topuklara kadar yıkamak
Abdestin alınışını resimlerle şöyle anlatabiliriz;
Abdest almaya başlamadan önce Eûzübesmele 7 çekilir ve; “Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya” diyerek niyet edilir. Niyet ettikten sonra, eller parmak aralıklarıyla birlikte bileklere kadar üç defa yıkanır,yüzük varsa, yüzük ileri-geri oynatılır.
Eller yıkandıktan sonra, sağ avuçla üç defa ağza su alınarak ağız güzelce yıkanır.
Sonra sağ elle su alınıp buruna üç defa su çekilerek temizlenir.
Burun temizlendikten sonra, iki avuçla su alınıp yüzün her tarafı üç defa yıkanır.
Önce sağ kol sonra sol kol dirsekle birlikte üç defa yıkanır.
Sağ el ıslatılarak başın dörtte biri mesh edilir.
Eller tekrar ıslatılarak serçe parmaklarıyla kulakların iç kısmı, baş parmaklarla kulakların arkaları bir defa mesh edilir.
Sonra, serçe ve başparmak dışındaki diğer üç parmağın arkasıyla boynun arkası mesh edilir.
Önce sağ ayak sonra sol ayak topukla birlikte üç defa yıkanır.Parmakların arası iyice temizlenir.
Böylece abdest alınmış olur.
Namaza Hazırlığın Diğer Şartları
Abdest aldıktan sonra, namazdan önce yapılması gereken başka şartlar da vardır.Bu şartlar da şunlardır;
a. Bedende, elbisede ve namaz kılınacak yerde herhangi bir pislik varsa bunları temizlemek gerekir.Bu temizliğe “Necasetten Taharet” denir.
b. Avret yerlerinin örtülmesi gerekir.Erkekler, en azından göbek ile diz kapağı arasını; kadınlar ise elleri, ayakları ve yüzleri dışında bütün bedenlerini örtmelidirler.Bu şekilde örtünmeye “Setriavret” denir.
c. Namaz kılarken Mekke’deki Kâbe’ye yani kıbleye yönelmek şarttır.Buna da “İstikbâlikıble” denir.
d. Namaz kılabilmek için kılınacak namazın vaktinin girmiş ve çıkmamış olması gerekir.Vakit girmeden kılınan namaz , farz namazları yerine geçmez.
e. Namaza dururken hangi namazın kılınacağını bilmek ve ona göre niyet etmek gerekir.
İlmihlal kitaplaridan ya da namazla ilgili başka kaynaklardan sabah namazinin nasiil kılındığını araştiriniz?
İlmihlal kitaplarından ya da namazla ilgili başka kaynaklardan sabah namazının nasıl kılındığını araştırız;
Sabah Namazı
Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: "Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve "Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" okunur. Arkasından"Eûzübillahimineşşeytani'r-racim Bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra "Amîn" denir ve bir mikdar daha Kur'an okunur (1). Arkasından "Allahu Ekber" deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azîm" denir. Sonra"Semiallahülimen hamideh" denilerek ayağa kalkılır. Ayakta "Allahümme rabbena ve lekelhamd" denilir (2). Ondan sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denir. Sonra "Allahu Ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine "Allahu Ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur.
Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: "Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya", diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp "Allahu Ekber" diye tekbir alınır. Ondan sonra eller bağlanır ve "Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük" okunur. Arkasından"Eûzübillahimineşşeytani'r-racim Bismillahirrahmanirrahim" diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra "Amîn" denir ve bir mikdar daha Kur'an okunur (1). Arkasından "Allahu Ekber" deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa "Sübhane Rabbiye'l-Azîm" denir. Sonra"Semiallahülimen hamideh" denilerek ayağa kalkılır. Ayakta "Allahümme rabbena ve lekelhamd" denilir (2). Ondan sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye varılır. Secde halinde de üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denir. Sonra "Allahu Ekber" denilerek kalkılır ve dizler üzerine oturulur ve bir tesbih miktarı durulur. Yine "Allahu Ekber" denilerek ikinci secdeye varılır. Bunda da üç defa "Sübhane Rabbiyel'alâ" denilir. Bununla bir rekat bitmiş olur.
Bu ikinci secde arkasından "Allahu Ekber" denilerek ikinci rekata kalkılır. Tam ayakta iken yalnız besmele çekilir. Fatiha suresi ve bir mikdar daha Kur'an okunur. Birinci rekatta olduğu gibi, rükû ve secde yapılır. İkinci secdeden sonra oturulur ki, buna "Ka'de = oturuş" denir. Burada"Ettehiyyatü lillâhî ve Allahümme Salli ve Barik, Rabbena atina"diyerek dualar sonuna kadar okunur. Sonra "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sağ tarafa ve yine "Esselâmü Aleyküm ve Rahmetullah" diyerek sol tarafa selam verilir. Böylece iki rekatlı namaz bitmiş olur (3).
Bütün bu tekbirler, tesbihler ve kıraatlar, yalnız namaz kılanın işitebileceği bir sesle gizlice yapılır.
Namazda erkeklerle kadınların ellerini nasıl kaldıracakları, nasıl bağlayacakları, rükû ile secdede ve ka'delerde nasıl vaziyet alacakları "Namazın sünnetleri ve edebleri" bölümünde bildirilmiştir.
Sabah Namazının iki rekât Farzına gelince: Önce yalnız erkeklere mahsus olmak üzere ikamet getirilir. Sonra "Bugünkü sabah namazının farzını kılmaya" diye niyet edilir. Eller kaldırılarak "Allahu Ekber" diye namaza başlanıp eller bağlanır. Sabah namazının sünnetinde bildirildiği gibi iki rekat kılınır ve tamamlanmış olur. Yalnız sabah namazlarının farzlarında Fatiha'dan sonra biraz fazla Kur'an okunması sünnettir. Bu sünnetin en az derecesi kırk ayettir. Bununla beraber üç kısa ayet de okunması caizdir. Vaktin çıkmasından korkulduğu zaman az ayet okunur. Öyle ki, yalnız Fatiha ile veya birkaç ayet ile yetinilir.
Yalnız başına bu sabah namazının farzını kılan kimse, tekbirleri ve"Semiallahu limen hamideh" cümlesini, Fatiha'yı ve ekleyeceği ayetleri aşikare olarak okuyabilir.
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir sözünün açiklamasi anlami nedir?
Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir sözünün açıklaması nedir?, Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir sözünün anlamı nedir?, Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir sözününden ne anlaşılır?
İslam dini yardımlaşmaya çok önem vermektedir. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için yardımlaşma son derece önemlidir. İnsanın, dini ve vicdani görevi olan yardımlaşmaya peygamberimiz bu güzel sözüyle dikkat çekmiştir.
İslam dini yardımlaşmaya çok önem vermektedir. Toplumsal barış ve huzurun sağlanması için yardımlaşma son derece önemlidir. İnsanın, dini ve vicdani görevi olan yardımlaşmaya peygamberimiz bu güzel sözüyle dikkat çekmiştir.
28 Ekim 2012 Pazar
Arti ve eksi işaretleri nasil bulundu, Arti ve eksi işaretlerinin icadi?
Arti ve eksi işaretleri nasil bulundu, Arti ve eksi işaretlerinin icadi?
(+) ve (-) İşaretleri
Jean VIEDMAN, 1489 yılında yayınlanan Pratik Aritmetik adlı kitabında (+) ve(-) işaretlerini ilk defa kullanmıştır.
Ancak, inceleyebildiğimiz başka bir kaynakta İngiliz Matematikçi Robert RECORDE'nin (1510-1558), 1557 yılında yayınlanan Bilginin Bileytaşı (The Whetstone of Wite) adlı eserinde (+) ve (-) işaretlerini ilk defa kullandığı belirtilmektedir.
Fransız Matematikçi Francois VIETA, (a-b) işlemini (=) şeklinde göstermiştir.
Büyük patlama teorisine işaret eden bulgular nelerdir?
Büyük patlama teorisine işaret eden bulgular nelerdir?
Büyük Patlama ya da Big Bang, evrenin yaklaşık 13,7 milyar yıl önce aşırı yoğun ve sıcak bir noktadan meydana geldiğini savunan evrenin evrimi kuramı ve geniş şekilde kabul gören[1]kozmolojik model.[2] İlk kez 1920’lerde Rus kozmolog ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı fizikçi papaz Georges Lemaître [3] tarafından ortaya atılan, evrenin bir başlangıcı olduğunu varsayan bu teori, çeşitli kanıtlarla desteklendiğinden bilim insanları arasında, özellikle fizikçiler arasında geniş ölçüde[4] kabul görmüştür.
Teorinin temel fikri, halen genişlemeye devam eden evrenin geçmişteki belirli bir zamanda sıcak ve yoğun bir başlangıç durumundan itibaren genişlemiş olduğudur. Georges Lemaître’in önceleri “ilk atom hipotezi” olarak adlandırdığı bu varsayım günümüzde “büyük patlama teorisi” adıyla yerleşmiş durumdadır. Modelin[2] iskeleti Einstein’ın genel görelilik kuramına dayanmakta olup, ilk Big Bang modeli Alexander Friedmann tarafından hazırlanmıştır. Model daha sonra George Gamow ve çalışma arkadaşları tarafından savunulmuş ve ilk nükleosentez olayı eklenmek suretiyle [5] geliştirilerek sunulmuştur.
Matematikle ilgili ilginç bilgiler ve gizemli sayilar nelerdir?
Matematikle ilgili ilginç bilgiler ve gizemli sayılar nelerdir?
Matematik sözcüğünün , Antik Yunanca'daki "matesis" sözcüğünden geldiğini ve anlamının "ben bilirim" demek olduğunu biliyor musunuz? Pisagor'un, aynı zamanda tarihte en çok bilmece üreten matematikçilerden biri olduğunu biliyor musunuz?
Günümüzün en popüler arama motoru olan “Google” kelimesi aslında matematiksel bir terim olan “Googol” kelimesinden gelmektedir. 1 rakamını takip eden 100 adet sıfırın oluşturduğu sayıya (yani 10100) 1 Googol denilmektedir.
4. Sinif Fen Ve Teknoloji 1. Dönem 3. Yazili Sinav Sorulari 2012 2013
4. Sınıf Fen Ve Teknoloji 1. Dönem 3. Yazılı Eğitimhane, 4. Sınıf Fen Ve Teknoloji 1. Dönem 3. Yazılı indir. Yazılı3, 4. Sinif Fen Ve Teknoloji 1. Dönem 3. Yazili Sinav Sorulari 2012 2013
4/A SINIFI FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ 3.SINAV
Adı ve soyadı:…………………………………
A.Aşağıdaki tümcelerin, doğru olanların başına ‘‘ D ‘’, yanlış olanların başına ‘’ Y ‘ yazınız. (20 Puan)
( ) Balon, hava ile doldurulduğunda kütlesi değişmez.
( ) Gaz maddelerin belirli bir hacimleri yoktur.
( ) Sıvı maddelerin belirli bir şekilleri yoktur.
( ) Isı akışı sıcak maddeden soğuk maddeye doğru olur.
( ) Tahta kaşık işlenmiş bir maddedir.
( ) Sıvı maddelerin hacimlerini gramla veya kilogram ile ifade ederiz.
( ) Çikolatanın güneşli ortama bırakılması ile erime gerçekleşir.
( ) Katıların kütlesini eşit kollu terazi ile ölçeriz.
( ) Toprak sıvı bir maddedir.
( ) Bakır madeni, petrol ve toprak doğal maddedir.
B. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlere verilen ifadeleri doğru bir şekilde yerleştiriniz. (10 Puan)
çözünme buharlaşma cisim termometre alet bozunma erime hal değişimine litre derece selsiyus
a. Katı maddelerin ısı alarak sıvı hale geçmesine ………………….denir.
b. Sıvı maddenin gaz haline geçmesine ………………….denir.
c. Bir maddenin başka bir madde içerisinde gözle görünemeyecek şekilde parçalara ayrılmasına …………………………..denir.
d. Hacim ölçüsü birimi ………………….dir.
e. Sıcaklık …………………..……ile ölçülür ve birimi ……………………… ……………….…..dur.
f. Katı maddelerin şekil almış haline ………………. denir.
g. Kolonyanın buharlaşması ……………………………. ………………örnektir.
ğ. Şeker ve et ısıtıldığında ………………….. gerçekleşir.
h. Pense, tornavida ve çekiç ………………tir.
C. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorulara uygun şıkları işaretleyiniz.(70 Puan)
1.Aşağıdaki maddelerden hangisinin suyu çekme özelliği yoktur?
A) Kağıt havlu B) Pamuklu kumaş
C) Naylon poşet D) Temizlik bezi
2. Aşağıdakilerden hangisi işlenmiş madde değildir?
A) ağaç B) yüzük
C) sıra D) pencere
3. Aşağıdakilerden hangisi yapay maddedir?
A ağaç B) yüzük
C) sıra D) plastik çiçek
4. Aşağıdaki maddelerden hangisi katı olduğu halde sıvı gibi akarak konulduğu kabın şeklini alır?
A) buz B) sünger
C) kum D) demir
5.Denizlerin tuzlu olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sudaki bitkilerin tuz üretmesi.
C) Topraktaki tuzun yağmur sularıyla çözünüp taşınması
D) Balıkların vücutlarının çok tuzlu olması
6) Aşağıdaki karışımlardan hangisi çözelti değildir?
A) su-kum B) su-limon
C) su-sabun D) su-tuz
7) Ahmet, sıcaklığı 85°C suyun içine bir buz parçası atmıştır. Buna göre suyun sıcaklığı aşağıdakilerden hangisi olamaz?
A) 55 °C B) 65 °C
C) 75 °C D) 90 °C
8) Aşağıdaki maddelerden hangisi karışım değildir?
A) altın B) pizza
C) lahmacun D) limonata
9) “Samet, elindeki dereceli kaba bir taş attı. Suyun seviyesi 50 ml yükselerek 125 mililitre oldu.” Dereceli silindirde başlangıçta kaç mL su vardı?
A) 50 B) 175
C) 75 D) 90
10) Emre, boş iken kütlesi 180 g gelen bir kavanozun içine bir miktar bal koyup tarttığında 920 gram geldiğini görüyor. Buna göre balın kütlesi kaç gramdır?
A) 300 gr B) 740 g C) 1100 g D) 620 g
5. Sinif Matematik Dört İşlem Bulmaca Etkinliği Çalişmasi
4. Sinif Sosyal Bilgiler Dersi 1. Dönem 1. Yazili Sinavi Sorulari 2012 2013
4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi 1. Dönem 1. Yazılı , 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi 1. Dönem 1. Yazılı indir. 4.sınıf Sosyal Bilgiler Dersi I.dönem I. Yazılı Sınavı 2012 - 2013
ADI SOYADI:
SINIFI :
OKUL NO :
A- AŞAĞIDA VERİLEN CÜMLELERDEKİ BOŞLUKLARI
KUTUCUKTAKİ UYGUN KELİMELERLE DOLDURUNUZ.
5x2= 10p
vatandaş – zihinsel – kronoloji – duygusal
fiziksel - duygularımız
* Göz rengimiz ………….… özelliklerimizdendir.
* Ezber yapabilmek………… özellik gerektirir.
* ………… düşüncelerimizi etkiler.
* ………….. olayları tarihlerine göre sıralamaktır.
* Nüfus kimliği ………….. olduğumuzu kanıtıdır.
B- AŞAĞIDA VERİLEN İFADELERDEN DOĞRU
OLANLARININ BAŞINA ‘D’ , YANLIŞ OLANLARININ
BAŞINA ‘Y’ KOYUNUZ. ( 5x2= 10p)
( ) Kronolojik sıralamada 1950 yılı 1980
yılından sonra gelir.
( ) Arkadaşımız oynamak istemezse ona
kızmalıyız.
( ) Büyüklere saygılı olmak duygusal bir
özelliktir.
( ) Erkeklerin nüfus cüzdanı mavi renktir.
( ) Sevinç ve üzüntülerimizi paylaşmalıyız.
C- AŞAĞIDAKİ TABLOYU UYGUN İFADELERLE
DOLDURUNUZ (10 p.)
Durum | Duygu (3p.) | Düşünce ve davranış (7p.) |
Anneniz size sürpriz doğum günü pastası yapmış. | | |
D- AŞAĞIDAKİ ÇOKTAN SEÇMELİ SORULARDA UYGUN
SEÇENEĞİ İŞARETLEYİNİZ. (70p.)
1- Hangisi insanlar arasındaki farklılıklara örnek olamaz?
A) Mavi rengi daha çok sevmek
B) Diğerlerinden uzun boylu olmak.
C) Beslenmek zorunda olmak
D) Futbolda iyi olmak.
2- Farklılıklara saygı duymak, değer vermek ne demektir?
A) Başkalarını önemsememektir.
B) Anlayışlı ve hoşgörülü olmaktır.
C) Başkalarını büyük görmektir.
D) Kendi düşüncesini beğenmemektir.
3- Yarışmada derece bekleyen ve amacına ulaşamayan birey nasıl bir duygu yaşar?
A) Hayal kırıklığı B) Sevinç
C) Heyecan D) Öfke
4- Düştüğünü gördüğümüz bir çocuğa hemen yardım ederiz. Yardım etmeye sevk eden duygu hangisidir?
A) Sevinç B) Öfke
C) Acıma D) Kin
5- Hangisi duygularımıza bir örnektir?
A) Kitap okumak B) Spor yapmak
C) Uyumak D) Heyecan
6- Hasta olan bir arkadaşımızı ziyaret etmek
aşağıdakilerden hangisine örnektir?
A) Görüştüğüne sevinmek.
B) Teselli etmek ve üzüntüyü paylaşmak.
C) Yardımseverlik
D) Boş zamanını değerlendirmek.
7- Olayların oluş sırasına göre sıralanmasına ne
ad verilir?
A) Tarih B) Sıralama
C) Takvim D) Kronoloji
8-. Bir kişinin yaşadığı köyü aşağıdakilerden
hangisine bakarak öğrenebiliriz?
A) Öğrenci kimliği B) Satranç belgesi
C) Nüfus cüzdanı D) Not defteri
9- Nüfus cüzdanına bakarak hangi bilgiye
ulaşamayız?
A) Hobilerine B) Yaşına
C) Kimlik numarasına D) Anne adına
10- Hangi anlatım yanlıştır?
A) Farklılıklar yaşantımızı kolaylaştırır.
B) Bireyler arasında farklılık yoktur.
C) Farklılıklar saygıyla karşılanmalıdır.
D) Farklılıklar toplumun zenginlikleridir.
11- Bireyleri diğer bireylerden ayıran özelliklere ne
denir?
A) Benzerlik B) Farklılık
C) Birey D) Hoşgörü
12- ‘ Arkadaşımız sınavdan düşük not aldı.
Ve üzgün durumda. Siz ise ondan yüksek not
aldınız.’
Bu durum karşısından hangi davranışımız doğru olur?
A) ‘Üzülme, çalışır düzeltirsin.’ demeliyiz.
B) ‘Sen zaten tembelsin.’ demeliyiz.
C) ‘Aman boşver!’ demeliyiz.
D) ‘Yine ben daha yüksek not aldım.’
demeliyiz.
13- Hangisi duyarlılık örneği değildir?
A) Okula ve derslere zamanında gitmek.
B) Müzik dinlerken komşuları rahatsız etmemek.
C) Kaza geçiren arkadaşımızı ziyarete gitmek.
D) Zor durumdaki komşularımızın sorunlarını paylaşmak.
14 - İnsanların duygu ve düşüncelerini mimik ve
hareketlerle anlatmasına ne denir?
A) Davranış B) Hoşgörü
C) Beden dili D) Düşünce
BAŞARILAR !!!!!
3. Sinif Hayat Bilgisi Benim Eşsiz Yuvam Çalişma Sorulari
3. Sınıf Hayat Bilgisi Benim Eşsiz Yuvam Çalışma Soruları , 3. Sınıf Hayat Bilgisi Benim Eşsiz Yuvam Çalışma Soruları indir. Yararlı Ölması Dileğiyle
emekli Öğr:h.ahmet Cin
emekli Öğr:h.ahmet Cin
1.Aşağıdakilerden hangisi evde yaşamaz?
A.insan B.kedi C.kaplan
2.Hangisi aile bireylerinden değildir?
A.kuzenim B.komşumuz C.dayım
3.Aşağıdakilerden hangisi fiziksel özelliklerimizden biridir?
A.göz rengim
B.en sevdiğim renk
C.en büyük hayalim
4."Aile bireyleri arasında ………..
vardır." cümlesinde noktalı yere
hangi sözcük gelmelidir?
A. evdeki eşyalar
B.şehirler
C.benzerlik ve farklılıklar
5."Evde yaşayan canlılar arasında ……....vardır." cümlesinde noktalı yere hangi sözcük gelemez?
A. etkileşim B.duvar C.sevgi
6."Aslı hafta sonunda aile albümünü gördü. Dikkatle baktığında bazı şeyleri fark etti. Sizce Asıl aşağıdakilerden hangisini fark etmiş olamaz?
A: Dede ve ninesine biraz benzediğini
B. Onların da bir zamanlar küçük olduklarını
C.Hiç değişmemiş olduklarını
7. "Her ailenin farklı bir……….. vardır." cümlesinde noktalı yere hangisi gelmelidir?
A.kapısı B.aile yapısı C.köpeği
8.Aşağıdakilerden hangisi bir aile çeşidi değildir?
A.uzun aile B. çekirdek aile C.geniş aile
9. "Özel bir sorunum olduğunda ilk önce………….paylaşırım."
Yukarıdaki cümlede noktalı yere hangi sözcük gelmelidir?
A.komşumla B.eşyalarla C.ailemle
10.Aşağıdakilerden hangisi evdeki dostlarımızdan biri olamaz?
A. bazı bitkiler B.bazı haşereler C.bazı balıklar
11. "Ailemizle olan iletişimimiz diğer kişilerle olan iletişimizden farklıdır." Yukarıdaki cümleye göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A.Akrabalarımız zor günlerimizde yardımcı olurlar.
B.Sevinç ve üzüntülerimizi ailemizle paylaşmamalıyız
C.Kardeşimizle birbirimize daha samimi davranırız.
12.El, kol hareketleri, yüz ifadeleri ve duruşumuz aşağıdakilerden hangisini oluşturur?
A.uyumayı B.ders çalışmayı C.beden dilimizi
13.Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğrudur?
A.üzgün – ağlamak
B. sevinçli - ağlamak
C.kızgın - gülmek
14.Hangisi duyu organlarımızdan değildir?
A.kalp B.göz C. el
15." engellilerin, işitme ve Dokun-
ma duyuları daha çok gelişmiştir."
Noktalı yere hangisi gelmelidir?
A.Bütün B.Görme C.Bedensel
16.Elektriğin kelimesiyle, hangi iletişim türünü kullanamayız?
A.konuşma B.dokunma C.görme
17.Ailenizi ilgilendiren konularda kimler görüşünü söylemelidir?
A.Sadece baba
B. Anne ve baba
C.anne - baba - çocuklar
18.Evdeki işleri kolaylaştırmak için ne yapmalıyız?
A.iş bölümü yapılmalı
B. gece - gündüz çalışılmalı
C.nöbetle yapılmalı
19."Ailedeki herkesin fikri alınarak görev dağılımı yapılması bir aile ortamı oluşturur."
Yukarıdaki cümlede noktalı yere gelmesi gereken sözcük hangisidir?
A.baskıcı B.demokratik C.ön yargılı
20.Başarılı olmak için, nasıl çalışmalıyız?
A.hızlı B.planlı C.geceleri
21.Zehra 3. sınıfa gidiyor. Sizce Zehra hangi görevi yapamaz?
A.ekmek alma
B. dağınık eşyaları toplama
C..yemek yapma
22Aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A.Sürekli ders çalışmalıyız.
B.Çok uyumalıyız.
C.Her şeyi yeterince yapmalıyız.
|
(23. ve 24. soruları yukarıdaki cümleye göre cevaplayınız.)
23.Yukarıdaki cümleye göre Gökhan nasıl bir öğrencidir?
A.savurgan B.cimri C.tutumlu
24.Gökhan, aşağıdakilerden hangisi için para biriktiriyar?
A.ihtiyacı B.isteği C.ödevi
25.Aşağıdakilerden hangisi
tasarrufla ilgili değildir?
A.Kaynakları boşa harcamam.
B.Telefonla uzun süreli konuşmam.
C. Eşyalarımı özenli kullanmam.
4. Sinif Matematik 1. Dönem 1. Yazili Sinavi Sorulari 2012 2013
4. Sınıf Matematik 1. Dönem 1. Yazılı Sınavı , 4. Sınıf Matematik 1. Dönem 1. Yazılı Sınavı indir. 2012 / 2013 4.sınıflar matematik dersi birinci dönem . birinci yazılı sınavı
Dosyayı indirmek için tıklayınız...
Dosyayı indirmek için tıklayınız...
4. Sinif İngilizce 1. Dönem 1. Yazili Sinavi Sorulari
4. Sınıf İngilizce 1. Dönem 1. Yazılı Sınavı , 4. Sınıf İngilizce 1. Dönem 1. Yazılı Sınavı indir. 4. Sınıf İngilizce dersi 1. dönem 1. yazılı sınav sorularıdır.
2012-2013 EDUCATION YEAR YILDIMHAN AYSAL AYTAÇ PRIMARY SCHOOL
FIRST TERM FIRST EXAMINATION FOR 4TH CLASS
Name :_____________________ Surname:______________
Class:______________________ Number :______________
A) Answer the questions below (Aşağıdaki soruları cevaplayınız).
1.What is your name?....................................................................
2.How are you?.............................................................................
B) Fill in the blanks with “am /is /are
(Boşlukları “ am / is / are” dan uygun olanla doldurunuz.)
a) I ……………. Selin
b) We …………….. Buse and Melek. g) It …………… a window.
c) He …………….. Ali h) This …………. a pencilcase.
d) She …………… Pelin i) It …………… a rubber.
e) We …………… Tekin and Serkan. j) They …………... bags.
C)Fill in the blanks with the given words. (Boşlukları verilen kelimelerle doldurunuz.)
What – Hello –fine- name-- goodbye |
A- Hello !
B- ……………..........
A- My name is Tom. ……………………… is your name?
B- My ……………………. is Betty.
A- How are you?
B- I’m …………………. , and you?
A- I’ m fine. Good bye !
B- ……………………..
D)Fill in the blanks with “have got----has got” (have got –has got ile doldurunuz)
1.I………………a pencil. 4.We…………a ruler.
2.She……………..a book. 5.He……………a notebook.
3.They…………….a pen. 6.You……………a car.
E) Write names of the animals(Hayvanların isimlerini yazınız)
F) Fill in the blanks with “is”, “are”
1.There………..two bananes.
2.There………..a schoolbag.
3.There………...five ants.
4.There…………three chairs.
5.There………….a book.
G) Write the English form of the numbers
33 ……………………
5 ……………………
20 ……………………
12 ……………………
42 ……………………
3. Sinif Türkçe Dersi Performans Görevleri, Ödevleri Konulaari
3. Sınıf Türkçe Dersi Performans Görevi, 3. Sınıf Türkçe Dersi Performans Görevi indir. 2012-2013 Eğitim Öğretim Yılı I.Dönem Performans Görev Konuları..
TÜRKÇE DERSİ PERFORMANS GÖREVİ
Sevgili öğrenciler,
Türkçe dersi birinci dönem 1.performans görevi için aşağıda 15 tane konu verilmiştir. Bu konulardan
istediğiniz bir tanesini seçip verilen yönerge doğrultusunda çalışmanızı hazırlayarak 16 Kasım Cuma günü teslim
ediniz. (Değerlendirme Ölçeğini de inceleyiniz)
KONULAR:
1) Atatürk’e Bir Mektup Yazarak Duygularınızı İfade Ediniz.
2) Cumhuriyet Öncesi ve Cumhuriyet Sonrası Dönemi Görsellerle Karşılaştırıp Anlatınız.
3) Atatürk’ün Ülkemiz İçin Yaptıklarını Araştırıp Yazınız
4) Gelecekte Hangi Mesleği Seçmeyi Düşünüyorsunuz? Neden?
5) Çok sevdiğiniz Bir Hayvanın Özelliklerini Araştırınız. Bu Hayvanı Neden Çok Sevdiğinizi Anlatınız.
6) Büyüklerinizle “Eskiden Bayramlar Nasıl Kutlanırdı?” konulu bir röportaj yapınız.
7) “Atatürk" ya da "Cumhuriyet" Konulu Akrostiş Şiir Yazınız.
8) ”Başarı ve Çalışma “Konulu Bir Öykü Yazınız.
9) Kahramanları Hayvanlar Olan Bir Hikâye Yazınız.
10) Öğretmenlik Mesleğinin Önemini Yazı ve Resimlerle Anlatınız.
11) Ömer Seyfettin’in Hayatı ve Eserleri Hakkında Bilgi Toplayınız.
12) Sağlık ve Çevre Konulu Uyarı Levhaları Hazırlayınız.
13) İstiklâl Marşı’nın Tamamının Yazılıp, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Resimleri ile Süslenmesi. 10 Kıtasının
Ezberlenmesi
14) Eş Anlamlı ve Zıt Anlamlı Sözcükleri Gösteren Bir Tablo Oluşturulması.
15) Çeşitli Kaynaklardan Derlenen Bilmeceler Hazırlanması.
YÖNERGE : Performans görevinizi gerçekleştirirken aşağıdaki adımları izleyebilirsiniz.
1. Çeşitli kaynaklardan topladığınız verileri rapor haline getiriniz.
2. Çalışmalarınızı görsellerle zenginleştiriniz.
3. Çalışmalarınızın sonunda mutlaka yararlanılan kaynakları gösteriniz.
4. Dosyanıza Performans Görevi Kapağı yapınız.
5. Performans görevlerinizi bilgisayardan yazabileceğiniz gibi kalemle de yazıp hazırlayabilirsiniz.
6. Performans göreviniz, aşağıda verilen değerlendirme ölçeği ile değerlendirilecektir.
7. Çalışmalarınızı bir dosya haline getirip 16 Kasım 2012 tarihine kadar öğretmenine teslim ediniz.
8. Başarılar dilerim.
2. Sinif Hayat Bilgisi Bayramlar İle İlgili Ders Notlari
2. Sınıf Hayat Bilgisi Bayramlar İle İlgili Ders Notları, 2. Sınıf Hayat Bilgisi Bayramlar İle İlgili Ders Notları indir. Bayramlar İle İlgili Ders Notları
Yaşasın ,Bugün Bayram !
Bayramlar , milli ve dini açıdan önemli olan ve kutlanan günlerdir.Bayramlarımız
1.Milli Bayramlarımız
2.Dini Bayramlarımız olarak 2 tanedir.
1.Milli Bayramlarımız
1.19 Mayıs- Atatürk’ü Anma ,Gençlik ve Spor Bayramı.
2.23 Nisan –Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
3. 29 Ekim-Cumhuriyet Bayramı
4. 30 Ağustos-Zafer Bayramı
2.Dini Bayramlarımız
1.Kurban Bayramı
2.Ramazan Bayramı ( Şeker Bayramı )
Bayramlar , toplumdaki milli birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirir.
Milli Bayramlardaki Hazırlıklarımız
1.Sınıfımızı ve okulumuzu süsleriz.
2. Törenler yaparız.
3.Şiirler okuruz.
4. Halk oyunları ve değişik oyunlar oynarız.
1. Sini 7 Rakamini Yazalim Etkinliği Çalişmasi
1. Sınıf 7 Rakamını Yazalım, 1. Sınıf 7 Rakamını Yazalım indir. Kılavuz çizgili..boyamalı..yazmalı bir çalışmamız.
Özgün ve kazanım merkezli.
Umarım yararlı olur.
Dosyayı indirmek için tıklayınız...
Özgün ve kazanım merkezli.
Umarım yararlı olur.
Dosyayı indirmek için tıklayınız...
Kurban eti nasil dağitilir?
Mübarek kurban bayramının sonuna geldiğimiz şu günlerde, hepimizin aklında olan bir soru da budur. "Kurban eti nasıl dağıtılmalıdır?" Dinimize göre kurban etinin dağıtımı şu şekilde yapılır:
Kurban etini kesen kimse rahatça yiyebilir. Bunun için Kuran-ı Kerim’de Hac suresinin 28. ayetinde şöyle ifade buyurulmuştur: ”Siz de onların (kesilen kurbanların) etinden hem kendiniz yeyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.” Hz. Peygamber de kişinin kendi kurbanından yemesini tavsiye buyurmuştur.
Et, fakir veya zengin olması, müslüman olup olmaması fark etmeden istenildiği kişiye verilebilir.
Etin dağıtımı konusundaki genel usul ise etin üçte birini evde bırakmak, üçte birini komşulara üçte birini ise fakirlere vermek şeklindedir. Bu dinimizce müstehaptır.Kurban etinin hepsini kendi evinde kullanmak veya hepsini fakirlere vermek de caiz görülmüştür. Kurban etinin dağıtılmaması kurban kesen kişinin yeterli maddi durumunun olmaması veya çocuk sayısının fazla olması veya evin kalabalık olması durumunda uygun görülmüştür.
Hz. Peygamber, kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesmeyen yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla paylaşılmasını, birinin de evde bırakılmasını tavsiye etmiştir (Ebû Dâvûd, Dahâyâ, 10). Ailenin durumuna göre etin tamamı
da evde bırakılabilir. Ancak, toplumda muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğunun hatta tamamının dağıtılması uygun olur.
da evde bırakılabilir. Ancak, toplumda muhtaçların arttığı dönemde kurban etinin çoğunun hatta tamamının dağıtılması uygun olur.
25 Ekim 2012 Perşembe
Kurban eti nasil saklanir?
Kurban eti nasıl saklanır, kurban eti saklama, kurban eti nasıl yenir, kurban etinden nasıl faydalanılır, kurban eti nasıl korunur, kurban eti bekletme
Kesime hazırlanan hayvana kötü muamelenin etin kalitesinin düşürdüğünü ve daha çabuk bozduğunu söyleyen uzmanlar, Kurban Bayramı’nda daha kaliteli eti elde etmenin ve onu en iyi şekilde muhafaza etmenin püf noktalarını anlattı.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği ABD Başkanı Prof. Dr. Mükerrem Kaya, Kurban Bayramı’nda daha kaliteli eti elde etmenin ve onu muhafaza etmenin püf noktalarını anlattı.
Hayvanın işi bilen, sertifika almış kişiler tarafından kesilmesi gerektiğini vurgulayan Kaya, “Bir diğer husus ise kanın çok iyi akıtılması gerekiyor.
Kesilen hayvanın kanı iyi akıtılmazsa etin muhafaza süresi de kısa olur. Özellikle yorgun hayvanlarda bu durum oluyor, ette kalan kan tabi fazla kalması durumunda o etin muhafaza süresi de kısalıyor, o et kısa sürede bozuluyor. Onun için kanı da çok iyi akıtılmalıdır” diye konuştu.
Derinin dış kısmı asla ete bulaştırılmamalı
Kesim işlemi sırasında derinin dış kısmının asla ete dokundurulmaması gerektiğini söyleyen Kaya, derinin dış kısmı iç kısmıyla temas ederse, derinin düzeyindeki mikroorganizmaların ete bulaşacağını ve bunun sonucunda da etin kısa sürede bozulmasına neden olacağını dile getirdi.
Hayvanı kestikten sonra etin bir süre dinlendirilmesi gerektiğini de ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
‘Elde ettiğiniz eti dinlendireceksiniz. Hemen buzdolabına konulmayacak, bu noktada eğer siz eti dinlendirmeden buzdolabına alırsanız ette sertleşme, çekme olur, etin boyunda kısalma olur. Onun için eti önce dinlendireceksiniz. Eti böldüğünüz parçalara göre küçükse 5-6 saat, etin büyüklüğüne göre 7-8 saat serin bir ortamda dinlendireceksiniz. Bu bilimsel bir kuraldır, et muhakkak dinlendirilmelidir.”
Eti dinlendirdikten sonra kullanıma göre parçalara bölünüp, buzdolabında muhafaza edilmesini öneren Prof. Dr. Kaya, buzdolabı poşetine veya folyolara sarılan etin dolapta üst üste konulmaması gerektiğini, aksi halde çabuk bozulacağını söyledi.
Kıyma yapmak için hazırlanan etin buzdolabında en fazla bir gün bekletilmesi gerektiğini anlatan Kaya, “Yani çiğ halde bir eti kıyma yaptığınız zaman buzdolabındaki muhafaza süresi 1 gündür. Eti blok halinde dondurmak da doğru değildir. Dondurup çözündürmek de tehlikelidir” şeklinde konuştu.
Pişirilmiş etin de dolapta saklanmasını tavsiye eden Kaya, şöyle konuştu:
“Et kolay bozulabilen bir gıda ve mikroorganizmalar, mikroplar için de çok iyi bir ortamdır. Mikroorganizmalar eti çok seviyor. Ette çok iyi gelişiyorlar. Bunun için onların gelişemeyeceği şartları sağlamamız gerekiyor.
Birincisi soğukta muhafaza çok kısa süreli bir şeydir. Bir kaç gün ya da derin dondurucuda 3-5 ay saklayabilirsiniz ama kesinlikle havayla temas etmeyecek şekilde sarmalısınız. Bazen et kavrulur, pişirilir. Pişirilmiş et de mutlaka dolapta saklanmalıdır.”
Kurban etinden evde sucuk yapimi, Kurban etinden evde sucuk nasil yapilir?
Kurban etinden evde sucuk yapımı, Kurban etinden evde sucuk nasıl yapılır?, sucuk nasıl yapılır, Evde sucuk nasıl yapılır
Kurban kesildikten sonra, sıra ihtiyaç sahiplerine dağıtılan etlerden geri kalanları değerlendirmeye gelir. Evinizin hijyeninde taze kurban etinden sucuk yapmak iyi bir seçenek.
Malzemeler
500 gr orta yağlı dana kıyma
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı kırmızı biber
1.5 tatlı kaşığı kimyon
1 çorba kaşığı kekik
3 diş rende sarımsak
1 tatlı kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı karabiber
1 çorba kaşığı kırmızı biber
1.5 tatlı kaşığı kimyon
1 çorba kaşığı kekik
3 diş rende sarımsak
Hazırlanışı
Tüm malzemeleri 3 kez rondodan geçirelim. 1 gece kapaklı cam kap ile buzdolabında bekletelim. Tüm baharatlar ve sarımsak aromasını iyice dışarı verecektir.
Ertesi gün yine güzelce yoğuralım ve streç film ve folyoya sarıp buzluğa atalım. İster küçük porsiyolarda yapıp saklayın, ister büyük.
Kurban etinden kavurma tarifi, Kurban etinden kavurma nasıl yapılır?
Kurban etinden kavurma tarifi, Kurban etinden kavurma nasıl yapışlır?, Kurbandan kavurma yapmak, Kurban eti kavurması, Dana etinden kavurma yapımı, Koyun etinden kavurma yapımı
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başaşçısı Zeki Açıköz, kurban etiyle pişirilecek lezzetli bir kavurmanın nasıl olacağını ve püf noktalarını anlattı.
Açıköz, Kurban Bayramı'nın ilk gününde, kurban kesilen her evde geleneksel olarak kavurma ve çeşitli et yemeklerinin pişirildiğini anımsattı.
Bir çok kişinin, kurban etinin hangi bölümlerinin nasıl tüketilmesi gerektiğini bilmediğini dile getiren Açıköz, şu püf noktaları verdi:
''Biz etin bölümlerini bilmiyoruz. Vatandaş kurbanını kesiyor, bonfilesi neresidir, antrekotu neresidir, kontrafilesi neresidir bu bilinç olmadığı için bonfile, but, ön kol, boşluk neyse hepsi bir tencerede kavurma olur. Bu nedenle etler yemeğin içinde ya parça parça olur ya da bazıları pişmemiş olur.
KAVURMANIN LEZZETLİ OLMASI İÇİN ETİN DİNLENMİŞ OLMASI GEREK
Kavurmanın lezzetli olması için etin dinlendirilmesi gerekir. Ancak, bayramda böyle bir imkan olmadığı için etin, hayvanın aynı bölgesinden kesilip, hiç yağ eklemeden kendi yağında pişirilmesi lezzetini artıracaktır.''
İYİ KAVURMA NASIL YAPILIR?
Açıköz, kuzu kavurma ve dana kavurmanın ayrı ayrı püf noktalarını ve tarifini şöyle açıkladı:
Kuzu eti kavurması:
Tencereye kuzu etlerini atıp, 1 adet soğanı hiç doğramadan bütün olarak etlerin arasına koyuyoruz. Etlerin pişme süresi uzun olduğu için soğanları küçük küçük doğramak yerine büyük soğan koyuyoruz. Çünkü soğanlar küçük küçük doğrandığı takdirde dağılır. Bayram kavurmalarının içine çok malzeme girmez o nedenle soğan lezzet verir. Daha sonra kuzunun kuyruk yağı veya iç yağından biraz ilave edilir. Bir iki dakika harlı ateşte kavurduktan sonra ocağı kısık ateşe alıp, yaklaşık 45 dakika pişirdikten sonra, son aşamada tuz, karabiber ve kekik ilave ederek, bir iki dakika daha kavrulduktan sonra pilavla servis yapılır.
Dana eti kavurması:
Dana etiyle kavurmayı yaparken, önce tencereye yağ konulur ve yağ eridikten sonra etler ilave edilir. Hiç bir şekilde etin kendi yağının dışında yağ ilave etmiyoruz. Yine dana kavurmanın içerisine bir adet bütün soğanı koyup, yüksek ateşte bir kaç dakika kavurduktan sonra, kuzu kavurmadan farklı olarak bir bardak su ilave edip, kısık ateşte bir saat pişiriyoruz. Kavurma piştikten sonra tuz, karabiber ve kekikle karıştırarak, pilavla servis yapılır.
TUZ SERVİSE YAKIN ATILMALI
Etlerin, ilk aşamada kızgın ateşte kavrulmasının nedeni, kızgın ateşte kenarından kabuk bağlarsa et suyunu dışarı ve böylece sert olmaz, daha yumuşak ve daha lezzetli olur. Baharat olarak sadece tuz, karabiber ve dağ kekiği kullanılır. Et yemeklerinde tuzun servise yakın atılmasının nedeni ise etin sertleşmemesidir.
USTA AŞÇIDAN OSMANLI ŞERBETİ TARİFİ
Açıköz, son zamanlarda bayramlarda sıkça gazlı içeceklerin ikram edildiğini, bunun yerine tüm dünyada bilinen ve zevkle tüketilen Osmanlı şerbetinin çok güzel bir ikram olacağını bildirdi.
Osmanlı şerbetinin, Anadolu'nun her tarafında yetişen çeşitli meyvelerden hazırlanabileceğini anlatan Açıköz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Osmanlı şerbeti dünyada çok ünlüdür. Bu şerbetler Osmanlı döneminde masalardan eksik olmazdı. Osmanlı şerbeti portakal, limon, çilek, vişne, kiraz ve elma gibi bir çok farklı meyveden hazırlanabilir. Arzuya göre alınan meyveler, ayıklanıp yıkandıktan sonra saatlerce kaynatılır, elde edilen meyve özü, içine fesleğen, nane, karanfil gibi aromatik otlar atılarak ikram edilebilir. Gazlı içecekler yerine, bu tip içeceklerin yapılması ve ikram edilmesi daha güzel ve sağlıklı olur.''
Türkiye Aşçılar Federasyonu Başaşçısı Zeki Açıköz, kurban etiyle pişirilecek lezzetli bir kavurmanın nasıl olacağını ve püf noktalarını anlattı.
Açıköz, Kurban Bayramı'nın ilk gününde, kurban kesilen her evde geleneksel olarak kavurma ve çeşitli et yemeklerinin pişirildiğini anımsattı.
Bir çok kişinin, kurban etinin hangi bölümlerinin nasıl tüketilmesi gerektiğini bilmediğini dile getiren Açıköz, şu püf noktaları verdi:
''Biz etin bölümlerini bilmiyoruz. Vatandaş kurbanını kesiyor, bonfilesi neresidir, antrekotu neresidir, kontrafilesi neresidir bu bilinç olmadığı için bonfile, but, ön kol, boşluk neyse hepsi bir tencerede kavurma olur. Bu nedenle etler yemeğin içinde ya parça parça olur ya da bazıları pişmemiş olur.
KAVURMANIN LEZZETLİ OLMASI İÇİN ETİN DİNLENMİŞ OLMASI GEREK
Kavurmanın lezzetli olması için etin dinlendirilmesi gerekir. Ancak, bayramda böyle bir imkan olmadığı için etin, hayvanın aynı bölgesinden kesilip, hiç yağ eklemeden kendi yağında pişirilmesi lezzetini artıracaktır.''
İYİ KAVURMA NASIL YAPILIR?
Açıköz, kuzu kavurma ve dana kavurmanın ayrı ayrı püf noktalarını ve tarifini şöyle açıkladı:
Kuzu eti kavurması:
Tencereye kuzu etlerini atıp, 1 adet soğanı hiç doğramadan bütün olarak etlerin arasına koyuyoruz. Etlerin pişme süresi uzun olduğu için soğanları küçük küçük doğramak yerine büyük soğan koyuyoruz. Çünkü soğanlar küçük küçük doğrandığı takdirde dağılır. Bayram kavurmalarının içine çok malzeme girmez o nedenle soğan lezzet verir. Daha sonra kuzunun kuyruk yağı veya iç yağından biraz ilave edilir. Bir iki dakika harlı ateşte kavurduktan sonra ocağı kısık ateşe alıp, yaklaşık 45 dakika pişirdikten sonra, son aşamada tuz, karabiber ve kekik ilave ederek, bir iki dakika daha kavrulduktan sonra pilavla servis yapılır.
Dana eti kavurması:
Dana etiyle kavurmayı yaparken, önce tencereye yağ konulur ve yağ eridikten sonra etler ilave edilir. Hiç bir şekilde etin kendi yağının dışında yağ ilave etmiyoruz. Yine dana kavurmanın içerisine bir adet bütün soğanı koyup, yüksek ateşte bir kaç dakika kavurduktan sonra, kuzu kavurmadan farklı olarak bir bardak su ilave edip, kısık ateşte bir saat pişiriyoruz. Kavurma piştikten sonra tuz, karabiber ve kekikle karıştırarak, pilavla servis yapılır.
TUZ SERVİSE YAKIN ATILMALI
Etlerin, ilk aşamada kızgın ateşte kavrulmasının nedeni, kızgın ateşte kenarından kabuk bağlarsa et suyunu dışarı ve böylece sert olmaz, daha yumuşak ve daha lezzetli olur. Baharat olarak sadece tuz, karabiber ve dağ kekiği kullanılır. Et yemeklerinde tuzun servise yakın atılmasının nedeni ise etin sertleşmemesidir.
USTA AŞÇIDAN OSMANLI ŞERBETİ TARİFİ
Açıköz, son zamanlarda bayramlarda sıkça gazlı içeceklerin ikram edildiğini, bunun yerine tüm dünyada bilinen ve zevkle tüketilen Osmanlı şerbetinin çok güzel bir ikram olacağını bildirdi.
Osmanlı şerbetinin, Anadolu'nun her tarafında yetişen çeşitli meyvelerden hazırlanabileceğini anlatan Açıköz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Osmanlı şerbeti dünyada çok ünlüdür. Bu şerbetler Osmanlı döneminde masalardan eksik olmazdı. Osmanlı şerbeti portakal, limon, çilek, vişne, kiraz ve elma gibi bir çok farklı meyveden hazırlanabilir. Arzuya göre alınan meyveler, ayıklanıp yıkandıktan sonra saatlerce kaynatılır, elde edilen meyve özü, içine fesleğen, nane, karanfil gibi aromatik otlar atılarak ikram edilebilir. Gazlı içecekler yerine, bu tip içeceklerin yapılması ve ikram edilmesi daha güzel ve sağlıklı olur.''
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)